Altıncı Mesele'de arz, gökyüzüyle eş tutulmuştur. Bundaki sebep; görme ve gösterme sırrıyla içindeki insanlara teşhir edildiği için midir, yoksa başka ince bir mana mı vardır?
Değerli Kardeşimiz;
"Demek burada arz ile semavat arasında bir uzaklık vardır. Bu uzaklık, arzın semavattan evvel halk edildiğine göre zâtîdir, aksi halde rütebî ve tefekkürîdir. Yani semavatın hilkati birinci ise de tefekkürce rütbesi ikincidir; arzın hilkati ikinci ise de tefekkürü birincidir. Yani, evvelâ arzın tefekkürü, sonra semavatın tefekkürü lâzımdır."(1)
Bu ifadeler arz ile sema arasındaki eşitliği izah ediyor. Dünya semaya nispetle ne kadar küçük ve hakir de olsa, tefekkür ve insana ders ve talim bakımından semadan geri kalmaz, hatta rütbe olarak ondan önce gelir. Dünya, Allah’ın isim ve sıfatlarını insanlığa ders ve talim etme noktasında, semadan daha büyük ve daha kıymetli bir mekteptir.
Netice olarak ayetlerin arz ve semayı müsavi bir üslup ile takdim etmesinde bu mana esas ve asıl gaye teşkil etmektedir diyebiliriz.
Bu konunun detaylı izahı On Beşinci Söz'de yapılmıştır.
(1) bk. İşârâtü'l-İ'câz, Bakara Sûresi, 29. Ayetin Tefsiri.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar