Altıncı Mesele'de arz, gökyüzüyle eş tutulmuştur. Bundaki sebep; görme ve gösterme sırrıyla içindeki insanlara teşhir edildiği için midir, yoksa başka ince bir mâna mı vardır?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Demek burada arz ile semavat arasında bir uzaklık vardır. Bu uzaklık, arzın semavattan evvel halk edildiğine göre zâtîdir, aksi halde rütebî ve tefekkürîdir. Yani semavatın hilkati birinci ise de tefekkürce rütbesi ikincidir; arzın hilkati ikinci ise de tefekkürü birincidir. Yani, evvelâ arzın tefekkürü, sonra semavatın tefekkürü lâzımdır."(1)

Bu ifadeler arz ile sema arasındaki eşitliği izah ediyor. Dünya semaya nisbetle ne kadar küçük ve hakir de olsa, tefekkür ve insana ders ve talim bakımından semadan geri kalmaz, hatta rütbe olarak ondan önce gelir. Dünya, Allah’ın isim ve sıfatlarını talim edilmesi noktasında, semadan daha büyük ve daha kıymetli bir mekteptir.

Dünya semavata nisbeten çok küçük ve hakir olmasına rağmen, ayetlerde ikisi denkmiş gibi aksettiriliyor. Üstadımız da dünya semavata nisbetle çok küçük ve hakir olabilir, lakin içinde bulunan insanlar, cinler, hayvanlar, bitkiler, hayatlar, ilahî san’at ve eserler açısından çok çeşitli ve zengin bir yapıya sahiptir.

Bilhassa insanın meskeni olması açısından dünya manevî kıymet açısından semavattan geri olmadığı gibi ileri de sayılabilir. Bu yüzden, ayetlerde dünya ve sema birlikte ifade edilmektedir.

Dünya Allah'ın isim ve sıfatlarına ayna ve liste olma bakımından ahirete mahsulat gönderen bir tarladır. Bu yüzden, dünya ilahî isimlerin en parlak ve en güzel tecelli ettiği bir ayna, bir mahal ve bir mesken hükmündedir. Dünyanın bu hususiyette yaratılmasının asıl nedeni, kâinatın halifesi durumunda olan insanın burada yaşıyor olmasıdır.

İnsan nasıl kâinatın yaratılmasına sebep teşkil etmiş ise, onun hanesi ve meskeni konumunda olan dünya da ilahi isimleri talim etme, anlama ve okuma hususunda bir mektep şeklinde yaratılmıştır. Dünyanın sema kadar kıymetli olmasının altında bu incelikler yatmaktadır.

Netice olarak ayetlerin arz ve semayı müsavi bir üslup ile takdim etmesini bu mâna esas ve asıl gaye teşkil etmektedir, diyebiliriz.

Bu konunun detaylı izahı On Beşinci Söz'de yapılmıştır.

(1) bk. İşârâtü'l-İ'câz, Bakara Sûresi, 29. Ayetin Tefsiri.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 3.860
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

drerkan
Hatta diyebiliriz ki bir canlı hücre harikalığı ve derinliği bakımından kainattan geri değildir!
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...