"Başında şuur ve yüzünde gözü bulunana şu kâinat ve şu mevcudattaki nizam ve mizan ve tanzim ve tevzin..." Kâinatta kargaşanın hâkim olduğu iddiası doğru mu?
Değerli Kardeşimiz;
Dünyayı hem kendi hem de Güneş etrafında seyahat ettirerek gece ve gündüzü, baharı ve yazı getiren Cenab-ı Hak, yeryüzünü üç milyondan fazla tür hayvanın ve bitkilerin meskeni yapmış, onların bütün fertlerini hikmet ve rahmetiyle kendilerine lazım bütün cihazatla donatmış, tedbir ve tanzim etmiştir. Her biri bir kudret mucizesi ve rahmet hediyesi olan bu varlıkları bir kararda bırakmayıp daima değiştirmiş, onlarda yeni yeni san’at harikaları sergilemiş ve vazifesini tamamlayanların yerine yenilerini yaratmakla yerküresinde semalara denk olacak mucizeler sergilemiştir.
Evet, Cenab-ı Hak, bu kâinatı ve içindeki mevcudatı pek bedi’ ve garip bir tarzda yaratmış, onlara pek mükemmel bir ahenk ve nizam vermiştir. Dünya yaratıldığından beri şu gecenin ve gündüzün kısalığı ve uzunluğu aynıdır. Bütün kâinat ve içindeki mevcudat mükemmel bir nizam ve intizam içerisindedir.
“İşte gel, Güneş ile muhtelif on iki seyyarenin muvazenelerine bak. Acaba bu muvazene, Güneş gibi, Adl ve Kadir olan Zat-ı Zülcelal'i göstermiyor mu? Ve bilhassa seyyarattan olan gemimiz yani Küre-i Arz, bir senede yirmi dört bin senelik bir dairede gezer, seyahat eder. Ve o harika süratiyle beraber zeminin yüzünde dizilmiş, istif edilmiş eşyayı dağıtmıyor, sarsmıyor, fezaya fırlatmıyor. Eğer sürati bir parça tezyid veya tenkis edilseydi, sekenesini havaya fırlatıp fezada dağıtacaktı. Ve bir dakika, belki bir saniye muvazenesini bozsa, dünyamızı bozacak; belki başkasıyla çarpışacak, bir kıyameti koparacak. Ve bilhassa zeminin yüzünde nebati ve hayvani dört yüz bin taifenin tevellüdat ve vefiyatça ve iaşe ve yaşayışça rahîmane muvazeneleri; ziya Güneşi gösterdiği gibi, bir tek Zat-ı Adl ü Rahîm'i gösteriyor. Ve bilhassa o hadsiz milletlerin hadsiz efradından bir tek ferdin azası, cihazatı, duyguları o derece hassas bir mizanla birbiriyle münasebetdar ve muvazenettedir ki; o tenasüb, o müvazene, bedahet derecesinde bir Sâni'-i Adl ü Hakîm'i gösteriyor.” (Lem'alar, Otuzuncu Lem'a, İkinci Nükte )
Kâinatta mükemmel bir nizamın, kusursuz bir sistemin olduğuna en büyük şahid fen ilimleridir. Şayet kâinatta mükemmel bir nizam olmasa, o zaman her şey helak olur, fen ilimlerinden söz etmemiz mümkün olmazdı.
Bütün mahlukatın yüksek bir sada ile Allah’ın her şeye kadir olduğunu ilan ediyor. Sayısız denecek kadar yıldızların sema âlemini şenlendirmeleri, yine üç milyon olarak ifade edilen canlı türlerinin bütün fertleri yanında bütün bitki türlerinin de gayet kolay ve sanatlı olarak yaratılmaları birlikte düşünüldüğünde bütün bu icraatları yapan kudretin sonsuz olduğu açıkça anlaşılır.
Işığın hızı saniyede 300 bin kilometre olduğu hâlde, ışığı hâlâ dünyaya ulaşmamış yıldızların olduğu söylenmektedir. Bu ise sonsuz bir kudreti açıkça ilan ve ispat eder.
Yine Güneş'in büyüklüğü, dünyaya olan uzaklığı, belli bir nizam içinde dönmesi, zerre kadar vazifesinden şaşmaması, dünyanın sürati nizam ve adaletin harika bir tecellisidir. Güneş bir an yörüngesinden çıksa, her şey helak olur.
Kâinatın hiçbir yerinde ve hiçbir köşesinde tesadüf ve en ufak bir intizamsızlık yoktur.
Beş bin yıl önce insan bedenindeki sistem ve intizam ne ise, şimdi de aynı. Şayet her şey gelişi güzel ve başıboş olsa idi, o zaman tıp ilminden bahsetmemiz mümkün olmazdı.
"Kâinatta kargaşa var" demek mesnetsiz ve boş bir iddiadan başka bir şey değildir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Biliyoruz ki dünya güneşe yaklaştıkça (m1.m2)/(d1.d2) kanunu ile cenabı hak tarafından hızlandırılıyor veyahut tam tersi olarak uzaklaştıkça yavaşlatılıyor. Üstad Hz.lerinin burada ki süratte tezyid veya tenkisten kastı bu anlarda dahil olmak üzere olması gereken süratinden midir?
Üstadımızın bu ifadesi genel anlamda dünyanın dönüş hızının hayatın devamına elverişli bir sistem bir oran bir formül ile olduğunu ifade ediyor. Bu sistemin, bu oranın bu formülün ne olduğu ya da tafsilatı bilimin konusudur.
Dünya'nın dönme hızı en yüksek ekvator bölgesindedir ve bu hız saatte 1.609 km. Bu hareket aniden durursa, her şey doğuya doğru hızla kaymaya başlar. Hareket eden kayalar ve okyanuslar depremleri ve tsunamileri tetikler ve neticede hayat biter.
Kainatta her şey mükemmel bir denge, ölçü ve uyum içinde yaratılmıştır ne bir eksik ne bir fazla şayet bu denge ve ölçü değişirse her şey altüst olur sistem bozulur ve hayat biter.