Bazı ilahiyatçılar beş vakit namazla ilgili şüpheli ifadelerde bulunuyorlar. Beş vakit ile ilgili nakli deliller hususunda bizleri aydınlatır mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
Edille-i şer’iyye (Şeriatın delilleri) dörttür: Kitap, sünnet, icma ve kıyas.
Bir konuda naklî delillerde yani âyetlerde ve hadislerde kesin hüküm yoksa, o konuda kendi aklımızca hükümler çıkarmak yerine icma ve kıyasa müracaat ederiz. Biz doğrudan âyetle amel etme salahiyetinde değiliz. Âyetlerin nüzul sebeplerini, nüzul sıralarını, birbirini nesh edip etmediklerini, bu âyetlerin tefsiri mahiyetinde olan hadis-i şerifleri tamamıyla bilemeyiz, onlardan hükümler çıkaramayız. Aksi halde, farklı anlayışlar kadar değişik fetvalar ortaya çıkar. Biz içtihat yapma değil, yapılmış içtihatlarla amel etme durumundayız.
Namazın vakitleri hakkında âyet-i kerîmelerde sarahate yakın birtakım işaretler olmakla birlikte, bu konuda kesin hüküm “Kur’ân'ın birinci tefsiri” olan hadislerde mevcuttur. Ve bizzat Allah Resulünün (a.s.m) ömrü boyunca sergilediği uygulama ile sabittir. Asr-ı saadet'ten ta günümüze kadar Ehl-i sünnet âlimlerinin tamamı, namazın şu bildiğimiz beş vakitte kılınmasının farz olduğunda ittifak etmişlerdir. Bu bir icma-i ümmettir. Biz buna göre amel etmekle mükellefiz.
Seferde bazı vakitlerin birleştirilmesiyle namazın üç vakitte kılınmasına bazı hak mezhepler fetva vermişlerdir. Burada gözden kaçmaması gereken önemli bir nokta var: Bu fetvalarda namaz üç vakte indirilmiyor, beş vakit namaz, sefer ruhsatından faydalanılarak üç vakitte kılınıyor. Yani namaz yine beş vakit, ama vakitler birleştiriliyor.
Peygamber Efendimiz (a.s.m.) her vesileyle nafile namazlar kılarak, o mübarek ömründen namaza daha büyük bir pay ayırmak için âdeta vesileler ararken, namazları azaltmaya çalışmak en azından Peygamber Efendimiz (a.s.m)'in bu ibadet ruhuna muhalefettir.
Beş vakit namazla ilgili pek çok hadis-i şerif de bulunmaktadır. Bunlardan misal olarak ikisini takdim edelim:
Necid ahalisinden birisi Peygamber Efendimize, “İslam’ın ne olduğunu” sorar. Peygamberimiz (asm.):
“Bir gün içinde beş vakit namazdır.” diye cevap verir. Adam,
“Üzerimde bu namazlardan başkası olacak mı?" dediğinde, Allah Resulü (asm.):
“Hayır. Meğerki tadavvu edesin (Yani kendiliğinden nafile namaz kılasın.)" şeklinde cevap verir. ...(1)
Ebu Katade’den rivâyet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurdu:
“Aziz ve Celil olan Allah şöyle buyurdu: Muhakkak ben senin ümmetin üzerine beş vakit namazı farz kıldım. Vakitlerinde bunları kılmaya devam eden kimseyi cennete koyacağımı ahd ettim. Namazlarına devam etmeyen kimseye ise hiçbir ahdim yoktur.”(2)
Dipnotlar:
(1) bk. Müslim, Babü’l-Mesacid, 31; Ahkâmü’l-Kur’ân (İmamTahavi),1/171.
(2) bk. Sünen-i Ebi Davut, Kitabü’s-salat, 1/117.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü