Bir saatçi saati belli kurallar çerçevesinde icad eder, gerisine karışmaz, o saat, ustanın tasarrufu olmadan işler... Öyle de Allah, kâinatı yarattıktan sonra tabiatın çarklarına havale etmiş olamaz mı?
Değerli Kardeşimiz;
Kainatı yoktan var eden Allah olduğu gibi, onu devam ettiren de Allah’tır. Kainatın ve içindeki varlıkların ilahi bir vasfa sahip olması mümkün ve kabil değildir. Yani mevcudatın bir şeyi elde edip ondan sonra Allah ile irtibatı kesmesi söz konusu değildir.
Mevcudat, varlığının her boyutunda Allah'ın yaratmasına ve kudretine muhtaçtır. Allah şimdi irade ve kudretini dünyadan çekse her şey helak olup yok olur. Varlığı ve bekayı ayakta tutan Allah’ın irade ve kudret sıfatıdır. Kayyumiyet meselesi bu konuda önemli bir noktadır.
Kayyumiyet, her şeyin Allah’ın kudreti ile ayakta durması anlamındadır. Yani atomdan ta galaksilere kadar her şey, varlığında ve hareketlerinde hepsi Allah’ın kudreti ile varlar ve onun kuvveti ile hareket ediyorlar. Allah bir an kudretini bu kainattan ve varlıklardan çekse her şey yerle bir olup helak olurlar. İşte kudretin kainat ile olan bu münasebetine kayyumiyet deniyor.
Yaratma ve kıyamın illeti Allah’ın irade ve kudretidir. İllet, yani bir şeyin hakiki sebebi olmadığı zaman o şeyde olmaz. Öyle ise kainat ile irade ve kudret gibi sıfatlar arasında vacip derecesinde bir gereklilik bağı var. Kudretsiz ve iradesiz bir kainat kendi başına kıyamda kalamaz. Bir şeyi yoktan var etmek ile var edilen bir şeyin devam ettirilmesi birbirinden bağımsız ve farklıdır. Mahlukat nasıl kendiliğinden vücut kazanamıyor ise vücudunu da kendiliğinden devam ettiremez.
Saat örneği zahirde mantıklı görünse bile hakikat noktasında mantıksızdır. Zira insanların sürekli saatin akrep ve yelkovanını işletmesi mümkün olmadığı için Allah elektrik ve sair nimetleri insana hizmetçi yapmış ve yapıyor. Yoksa insanı, saati ve saatin içindeki pilide yaratan ve devam ettiren Allah’ın kudretidir.
Hem Allah’ın misli yok ki, şu dünyanın nakıs ve eksik örneklerinden yola çıkarak Allah hakkında bir mülahazada bulunalım. Bu gibi fikirler zahiren mutantan, batinen kof şeylerdir. Mantığın ince kaideleriyle bakılırsa yanlışlığı anlaşılır.
Özet olarak; Allah, insanın mahiyetine kendi isim ve sıfatlarının bir numunesini atmış, daha sonra tasarruf ve rububiyetini insanı mahiyetinden çekmiş demek şirk olur. Allah’ın kayyumiyet sırrı ile değil bir insan, en küçük bir atomun alt parçacıklarında bile tasarrufu devam ediyor. Onun tasarrufu olmadan herhangi bir şeyin devam ve varlığı söz konusu olamaz. Nasıl fiil failsiz olamaz ise mevcudat ve insan da Allah’ın tasarrufu olmadan ayakta duramaz ve varlığı olmaz. Allah’ın isim ve sıfatları sürekli icra ve eylem içindedir, bir an bile geri çekilmesi söz konusu değildir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar