"Bir şeyin ahvalini muhakeme ettiği zaman, o şeyin rabıtalarını, esbabını, esaslarını evvela kendi nefsinde, sonra ebna-yı cinsinde, sonra etraftaki mümkinatta taharri eder." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"İnsan, bir şeyin ahvalini muhakeme ettiği zaman, o şeyin rabıtalarını, esbabını, esaslarını evvela kendi nefsinde, sonra ebna-yı cinsinde, sonra etraftaki mümkinatta taharri eder. Hatta hiçbir suretle mümkinata müşabeheti olmayan Cenâb-ı Hakkı düşünecek olursa, kuvve-i vâhimesi ile bir insanın mekayisini, esasatını, ahvalini mikyas yaparak Cenâb-ı Hakkı düşünmeye başlar. Halbuki Cenâb-ı Hakka bu gibi mikyaslarla bakılamaz. Zira, sıfatı inhisar altında değildir." (İşaratü'l-İ'caz, Bakara Sûresi, 7. Ayetin Tefsiri)

İnsan bir şeyi anlamak istediğinde ilk başvuracağı yöntem anlamak istediği şeyin esaslarını, bağlarını ve sebeplerini kendi nefsinde arar. Yani kendi nefsindeki değer ve ölçüler ile kıyaslama yapar. Bu insanın vazgeçilmez bir yöntemidir.

Mesela, Allah’ın kudreti hakkında bir araştırma yaptığında ilk bakacağı ve kıyaslayacağı yer, kendi nefsindeki cüzi gücü olacaktır. Oysa insanın sınırlı ve çok basit olan gücü ile Allah’ın sonsuz kudreti asla birebir kıyasa gelmez, ona bir ölçü ve mikyas yapılamaz.

Şayet kendi nefsinde bir şey bulamaz ise, ikinci kıyas yapacağı nokta ebna-yı cinsidir. Kendi gibi olan varlıklar üzerinden hareket ederek araştırmasını biraz daha genişletir. Oysa Allah’a ait bir sıfat kendi gibi olan cinsler ile de kıyaslanamaz. Hasan'ın cüzi kudreti ne ise Hüseyin'in ki de odur. Kendi nefsinde bulamadığı hakikati kendi gibi olan cinslerinde de bulamaz.

En son olarak insan arama ve taramasını son aşama olan mümkinat âleminde yapar. Mümkinat var olması da yok olması mümkün olan, olabilir veya kabul edilebilir şeyler demektir. İnsan zihni düşünsel anlamda en yakından en uzağa doğru açılan bir pergel gibi hareket ediyor.

Mümkinatın zıddı vücubdur. Vacibü'l-vücut, varlığı kendinden olup ezeli ve ebedi olan Allah’ın Zat-ı Akdesidir ki asla ve kata mümkünata benzemez ve mümkünat ile kıyas edilemez. Mümkünat bu noktada nefis ve ebnay-ı cins gibidir. Allah ve ona ait sıfatlara asla ve kat'a mikyas ve mizan olamaz.

Allah’ın sıfatları inhisar altında değildir, yani Allah’ın sıfatları sonsuz ve mutlak olduğu için inhisar altında olan değer ve ölçüler ile tartılıp kıyaslanamaz.

İnsanın cüzi kudreti inhisar altında olduğundan bir sınır çizilebilir bir ölçüm yapılabilir. Mesela, yüz kiloluk bir çuvalı kaldırabilir, ama bir tonluk bir çuvalı kaldıramaz. Burada insanın kudretini ölçümleyebiliyoruz. Ama Allah’ın kudretini ölçümleyemeyiz, çünkü bir sınırı ve bir sonu yok. Böyle sonsuz ve mutlak sıfatları sınırlı ve sonlu şeylerle ölçüp tartmamız mümkün değildir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 537
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...