"Fakat ebna-yı müstakbelin bir derece münevver olan efkârları, heves ve şehvetle muzlim olan hissiyatlarına galebe ederek..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Fakat ebna-yı müstakbelin bir derece münevver olan efkârları, heves ve şehvetle muzlim olan hissiyatlarına galebe ederek emrine musahhar eylediğinden, hukuk-u umumiyenin hükümferma olacağı muhakkak oldu. İnsaniyet bir derece tecellî etti. Beşaret veriyor ki: Asıl insaniyet-i kübrâ olan İslâmiyet, sema-i müstakbelde ve Asya’nın cinanı üzerinde bulutsuz güneş gibi pertev-efşan olacaktır." (Muhakemat, Birinci Makale, Sekizinci Mukaddeme)
Ebna-yı müstakbel, Üstad'ın zamanına göre istikbal olan, yani içinde bulunduğumuz çağı ifade ediyor ve bu çağda heves ve şehvetle karanlıklı olan hissiyat değil, fikir ve ilim hakimdir. Bu çağda ilim ve fikrin yaygın ve galip olması insan hakları ve hukukun galip olmasını sonuç vermiştir. Yani bu çağda insaniyet ve medeniyet öne çıktı, insan hakları ve hukuk büyük bir önem kazandı.
Ama bu gelişmeler, asıl büyük medeniyet ve insaniyet olan İslam’ın öncülleri ve mukaddimesi hükmündedir. Yani bu çağın yapısı adım adım İslam medeniyetine doğru ilerliyor. İnşallah ileride İslam güneşi Asya semasında bütün parlaklığı ve haşmeti ile doğacaktır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü