Bizim vazifemiz olan "talim ve harbe" padişahın teshilat ve yardımından söz ediliyor. Bu kolaylığı ve yardımı nasıl anlayabiliriz?
Değerli Kardeşimiz;
Allah’ın insana en büyük ihsanı akıldır. İnsan bu nimet sayesinde hayvanlardan üstün olmuştur. Yüce Allah (c.c), Peygamberimiz (a.s.m) vasıtasıyla bizlere kendini tanıtmış, sıfatlarını, isimlerini bildirmiş, bu dünyada nasıl bir hayat geçirmemiz ve kendisine nasıl ibadet etmemiz gerektiğini öğretmiştir.
Peygamberler olmasaydı akıl bu sahalarda tek başına yürüyemez, hakikate ulaşamaz ve istikamette kalamazdı.
İnsan akıl sayesinde dünya nimetlerinden istifade etmekte, her şeyin yaratılış hikmetini anlamakta, dünya ve ahiret saadetini temin etmektedir.
Öte yandan, yaptığımız ibadetlerde bize düşen hisse pek azdır. “Teshilat ve yardım” buna da işarettir.
Meselâ, namaz kılmakta bize düşen hisseyi şöyle bir düşünelim: Dünyayı döndürmekle namaz vaktimizi getiren, okuduğumuz sureleri inzal eden, abdest aldığımız suyu ihsan eden, vücudumuzu namaz kılacak şekilde tanzim eden Allah’tır. Bize düşen hisse, sadece, namaza niyetlenmek, irademizi o istikamette kullanmaktan ibarettir.
Dördüncü Söz’de, “Namaz kılan kişinin diğer mübah dünyevî amellerinin de bir nevi ibadet hükmünde olduğu” haber veriliyor. Bu dünyevî işlerimizi de yine O’nun ihsanı ve yardımı ile görür, hedeflerimize öylece ulaşırız.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
"Evet, iki vazife peşimizde görünüyor. Biri, padişahın vazifesidir. Bazen biz onun angaryasını çekeriz ki bizi beslemektir. Diğeri, bizim vazifemizdir. Padişah bize teshilat ile yardım eder ki talim ve harptir." Bu iki vazifeyi açıklar mısınız ? "hayat-ı dünyeviyesine lâzım olan amel ve iktidar cihetinde en edna bir serçe kuşuna yetişmez. " Neden bir serçe kuşuna yetişemiyor bu cümleyi de izah edebilir misiniz?
İnsanın beslenmesi, rızıklandırılması Allah’a ait bir vazifedir. Ama Allah insanlar dünya hayatında sıkılmasın, boş kalıp tembel tembel oturmasın diye bu rızık işleminde bazı angarya işleri insana sırf bir uğraşı ve meşgale olsun diye vermiş. Çiftçinin ekip biçmesi, tarladan kalkan mahsulün şehirlere taşınması ve diğer iş kolları gibi. Bu iş kolları angarya işler oluyor rızkın gerçek sebebi değil.
İkinci vazife ise insana aittir o da talim ve harptir. Ve o talim ve talimat ise, başta namaz, ibadettir. Ve o harp ise, nefis ve heva, cin ve ins şeytanlarına karşı mücahede edip günahlardan ve ahlâk-ı rezileden kalb ve ruhunu helâket-i ebediyeden kurtarmaktır.
İnsan kendi vazifesi olan ibadeti bırakıp sadece hayvan gibi dünya lezzetileri peşinde koşsa o zaman hayvan kadar dünyadan haz ve lezzet alamaz. Çünkü insana verilen manevi cihazlar dünyanın lezzeti için değil iman ve ibadet için verilmiştir. İnsan asıl vazifesini unutup hayvanı taklit ederek hayvancasına dünyaya saldırırsa serçe kuşu kadar zevk alamaz ona o noktada yetişemez.
Traktör tarla sürmek için yarış arabası da yarışmak için tasarlanmış yarış arabasını tarlaya traktörü de yarışa sürmek nasıl iki aracın yapılış amacına ihanet etmek ve o alanlarda başarısız olmasına sebep ise aynı durum insan ile hayvan içinde geçerlidir. İnsan ibadet ve ahiret için hayvanda dünya ve dünyevi bir takım işler için yaratılmıştır. İnsan dünyaya dalıp ahireti unutursa hayvana yetişemez. Ama asıl vazifesi olan ibadete yönelirse o zaman hem dünya hem de ahiret hayatında halife olur.
"Amel ve iktidar cihetinde serçe kuşuna yetişemez" burayı da açıklar mısınız?