"Bu dünya hayatı, hususan bu zamanda, bu şerait altında kıymeti yoktur. Başa ne gelse gelsin, hoş görmeli. " İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Dünya hayatı gelip geçici olduğu için, hem musibet hem de nimet açısından bakî olan ahiret hayatına kıyasla bir hiçtir ve hiçbir kıymeti yoktur.
Dünya hayatının iki hali vardır; ya refah ya sefalet ya bolluk ya darlık ya hastalık ya sıhhat. Kişi varlıklı ve sıhhatli zamanında şükreder, başına gelen hastalığa ve herhangi bir musibete sabrederse, bu şükür ve sabrın azim mükâfatı sonsuz nimetler olarak geri dönecektir.
Eğer insan varlıklı ve sağlıklı iken gaflete dalar, başına gelen bela ve musibetlerden dolayı isyan ederse, bunun cezası olarak ahirette elim akıbete, büyük elemlere düçar olacaktır. Bu sebeple bu fani dünya hayatında insanın başına ne gelirse gelsin, “kahrın da hoş, lütfun da hoş” diyerek rıza ile karşılamalı ve hoş görmelidir.
İsyanın da gafletin de dünyadaki tesiri anlık ve geçicidir, lakin ahiret açısından neticesi çetin ve çok elim olacaktır.
Hususan bu dehşetli asırda dünyanın fuzulî işleri, artan nimetleri ve musibetleri insanı ziyadesiyle meşgul etmekte ve kendine çekmektedir. Teknoloji, muhabere, sanayileşme vesaire gibi şeyler hem insanı dünyaya daha bağımlı hale getirmiş hem de başına olmadık yeni belalar açmıştır.
Dünyanın bu çok tehlikeli olan gaflet ve isyan hallerinden korunmanın tek yolu, tahkiki bir imanı elde etmek, şükür, sabır ve tevekküle sarılıp, Allah’a halis bir kul olmaktır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü