"Cenab-ı Hakk'ın bir kanun-u mahsusla ihzar ettiği o madde-i latifeden alınan ecza ile yapılır. " İzah eder misiniz?
- Bu madde-i latifeden ne anlayacağız?
- Bu bir rızık mı, yemek parçası mı?
- Onlardan oluşan besin maddeleri mi?
- Gözle görülüp elle tutulur mu?
- Başka yerlerde ruh için de madde-i latife deniyor...
Değerli Kardeşimiz;
“Oysa sizi türlü merhalelerden geçirerek o yaratmıştır.” (Nuh, 71/14)
"Yine şayan-ı dikkattir ki, o madde-i lâtife, dört matbahta pişirildikten sonra ve dört inkılâptan geçtikten sonra ve dört süzgeçten tasfiye edildikten sonra rızık olarak taksim edilir. Hem yine şayan-ı dikkattir ki, o madde-i latife, yemeklerin ruhu ve hülasasıdır. O yemekler âlem-i anasırda dağınık menbalardan muntazam bir düstur ile mahsus bir nizam ile cem’ ve tahsil edilirler."(1)
Besin maddelerinin suyu, vitamini, proteini, karbonhidratı, yağı, posası temyiz edilip süzülüyor, biri diğerinden tasfiye ediliyor ve her biri alakalı azalarda sindirime uğruyor. Kana karışan rızıklar yüz bin kilometreyi bulan damarlarla bütün hücrelere ulaştırılmak suretiyle de rızık taksim edilmiş oluyor.
Üstadımız burada "madde-i latife" tabirini yemeklerin ruhu ve özü olarak izah ediyor. Burada gıdaların insan bedeninde belirli safhalardan ve süzgeçlerden geçerek nasıl rızka inkılab ettiği ve hayata mazhar olduğu ifade ediliyor. Katı ve cisim şeklinde olan gıdalar, bu dört merhaleden geçtikten sonra, latif ve hülasa şekline girerek hayatın devamını temin ediyorlar.
Meselâ; elma bu dört merhaleden geçmeden göze, kulağa, ciğere girip latif bir hulasa ve ince bir ruh olamaz. Rızkın öz ve ruh olması, ancak bu dört merhale, dört süzgeç ve bu dört matbah ile mümkün olabiliyor.
Madde-i latifeyi, cisimden enerjiye giden merhaleyi hulasa eden umumi bir ifade şeklinde tarif edebiliriz. Meselâ; “Açlıktan gözünün feri gitmişti” ifadesinde fer kelimesi, göz için bakışlardaki canlılık manasına gelir ki, aslında bu canlılık latif bir cereyan, ince bir madde, hassas bir enerjidir. Müşahhas bir şekilde elle tutulamaz, madde ile ölçülemez.
Havuç, gözün kuvveti ve enerjisini içinde vitamin barındırır. Ama havucun posası ve maddesi, sadece bir kılıf ve bir kabuk hükmündedir. Göze asıl ulaşan, o latif enerji ve ince özdür.
Hayatta kalmak, büyümek ve faal olmak için hepimizin gıdaya ve enerjiye ihtiyacı vardır. Enerjiyi, gıdaların içindeki karbonhidrat, protein, yağdan ve içtiğimiz içeceklerden karşılarız. Farklı gıdalar ve içecekler farklı miktarlarda enerji sağlar. Mesela, karbonhidratlar vücut için en mühim bir gıda kaynağıdır.
1) bk. İşaratü'l-İ'caz, Bakara Suresi 4. Ayetin Tefsiri.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü