“Cennet ve cehennemin yaratılmasının en büyük hikmeti; Allah’ın isimlerinin âhireti iktiza etmesidir ve Allah'ın her ismi âhirete delildir.” diyebilir miyiz?
Değerli Kardeşimiz;
Haşir Risalesi olan Onuncu Söz, Cenâb-ı Hakk’ın isimleriyle âhiretin varlığını ispat ediyor.
Bu risalede, "Allah’ın her bir isminin âhireti iktiza edip istediği" fikri ile âhiret ispat ediliyor. Bazı isimlerin numune olarak takdim edilmesi, diğer isimlerin âhiretin varlığını gerektirmediği ve ona işaret etmediği mânasına gelmez.
Bazı isimlerin âhireti iktiza etmesi dolaylı ve üstü kapalı olduğu için, kuvvetli bir tefekkür ve dikkatli bir nazarla bakmak gerekiyor. Mânalar bir örgü gibi zincirleme gittiği için, onu takip etmekle neticeye varılır. İsmin böyle olması, o ismin âhireti iktiza etmediği mânasına gelmez.
Bu konuda şöyle düşünebiliriz: Cenab-ı Hakk'ın zati isimlerinin ahirete delaletleri fiili isimlerin delaletleri kadar açık değildir. Mesela, Rezzak fiili bir isimdir, terzik yani rızıklandırma fiiline dayanır. Bu isim ebediyen tecelli edecektir ve ahiretin vücudunu gerektirir. Ama, Kadim isminde bu manayı açıkça göremeyebiliriz. Allah Kadim’dir, yani evveli yoktur. Ondan başka her şey hadistir, sonradan yaratılmıştır. Dünya ve ahiret yaratılsa da yaratılmasa da Allah’ın Kadim ismi noktasında bir fark olmaz. Zira, bu isim hiçbir şeyde tecelli etmez ve O’ndan başka kadim yoktur.
Ancak Üstad'ın “Biz fena ve zevalimizde senin devam ve bekanı görüyoruz.”(1) cümlesiyle ifade ettiği ve İnsan Penceresinde de güzelce işlediği gibi, bazı isimler zıtlarla bilinir. Kadim ismi doğrudan tecelli etmemekle birlikte, hadis olan yani sonradan yaratılan bütün varlıklar o isimden haber verirler. Bu ise hem dünyada hem de ahirette ebediyen tahakkuk edecek bir hakakittir.
(1) bk. Mektubat, Yirminci Mektup, İkinci Makam.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü