"Deccal-misal deha-yı a’ver, bir dar ile bir hayatı anlar, maddeperest olur ve dünyaperver. İnsanı yapar birer canavar." Haşiyedeki ince işaret nedir; buradaki deccal, süfyan olabilir mi?
Değerli Kardeşimiz;
"Deccal-misal (HAŞİYE) deha-yı a’ver, bir dar ile bir hayatı anlar, maddeperest olur ve dünyaperver. İnsanı yapar birer canavar."
"HAŞİYE: Bunda da bir ince işaret var." (Sözler, Lemeat, Bir meclis-i misalîde, şeriatle medeniyet-i hazıra, ...)
Risalelerde büyük deccal ve İslam deccali olan süfyanın da aynı özellikte olup, bir gözlerinin kör olduğu ifade edilmektedir.
Batı medeniyeti tıpkı deccal ve süfyan gibi sadece dünya hayatına bakıp insanları da dünyaya teşvik ediyor. Gerek deccal ve süfyan gerek Batı medeniyeti, maneviyatı inkâr edip sadece maddeye tapan birer zararlı akımlardır.
İnsanda iki göz vardır, birisi manevi âleme diğeri de maddi âleme bakar. Batı medeniyeti ve deccal, tek gözlü bir dehadır. Sadece madde ve dünyaya bakar, ahireti ve maneviyatı ise inkâr eder. Bu noktadan deccal ile süfyan bu hususta aynı bakışa sahiptir, yani ikisi de materyalisttir.
Üstadımız bu inceliği şu şekilde izah ediyor:
"Hatta rivâyetlerde, 'Deccalın bir gözü kördür.' diye nazar-ı dikkati gözüne çevirecek. Büyük Deccal’ın bir gözü kör ve ötekinin bir gözü, öteki göze nisbeten kör hükmünde olduğunu hadiste kaydetmekle, onlar kâfir-i mutlak bulunduğundan yalnız münhasıran bu dünyayı görecek bir tek gözü var ve âkıbeti görebilecek gözleri olmamasına işaret eder."
"Ben bir manevi âlemde İslam Deccalını gördüm. Yalnız bir tek gözünde teshirce bir manyetizma gözümle müşahade ettim ve onu bütün bütün münkir bildim. İşte bu inkâr-ı mutlaktan çıkan bir cüret ve cesaretle mukaddesata hücum eder. Avâm-ı nâs hakikat-ı hâli bilmediklerinden harikulade iktidar ve cesaret zannederler."
"Hem şanlı ve kahraman bir millet, mağlubiyeti hengâmında, böyle istidraclı ve şanlı ve tâli’li ve muvaffakıyetli ve kurnaz bir kumandanı bulunduğundan gizli ve dehşetli olan mahiyetine bakmayarak kahramanlık damariyle onu alkışlar, başına kor, seyyielerini örtmek ister. Fakat kahraman ve mücâhid ordunun ve dindar milletin, ruhundaki nur-u iman ve Kur'an ışığıyle hakikat-ı hâli göreceği ve o kumandanın çok dehşetli tahribâtını tamire çalışacağı rivâyetlerden anlaşılıyor." (Şualar, Beşinci Şua.)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü