Diyanete itaat etmeyen felsefe, bir şecere-i zakkum mahiyetinde olarak, ne gibi şirkleri ve dalaletleri tevlit etmektedir?

Değerli Kardeşimiz;

Üstad Hazretleri "Lemeat" adlı eserinde "Dalalet fikrîdir, zulümat kalbîdir, israf cesedîdir." buyururlar. Buna göre hakikate zıt bütün düşünceler dalalettirler, yani sapık fikirlerdirler. Aynı şekilde, semavi kitaplara muvafık düşmeyen bütün dinî inançlar da zulümattır, batıldır ve sahiplerini müşrik veya dinsiz yapar.

“Zakkum-u cehennem” ifadesiyle, bütün batıl inançlar ve insanlığa zarar veren her türlü ideoloji ve felsefî akımlar, cehenneme adam yetiştiren birer ağaca benzetilmiştir.

Bunların misalleri sayılamayacak kadar çoktur.

"Dalalet" kelimesi, Ehl-i sünnet inancından sapma gösteren dalalet fırkalarını da hatıra getiriyor. Mesela, “Kul kendi fiilinin yaratıcısıdır.” diyen Mutezile ekolü bunlardan birisidir. İnsanın iradesini inkâr ederek, onu "rüzgârın önünde uçuşan bir yaprak" gibi gören Cebriyeciler de ayrı bir dalalet fırkası teşkil ederler. Ancak bunlar “diyanete itaat etmeyen felsefe” grubuna girmezler. Bunların ayrılıkları dinden değil, Ehl-i sünnet inancındandır...

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü