"Ehl-i Cennet, bir vakitte yüz bin yerlerde bulunup yüz bin hurilerle sohbet ederek yüz bin tarzda zevk almak, o ebedî cennete, o nihayetsiz rahmete layıktır ve Muhbir-i Sâdıkın (a.s.m.) haber verdiği gibi hak ve hakikattir." Hangi hadiste bu geçmektedir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Bazı ehl-i Cennete dünya kadar bir yer veriliyor; yüz binler kasır, yüz binler huri ihsan ediliyor."(1)

Bu kadar geniş ve büyük bir cenneti, insanın dünya ölçüleri ile idare edip gezmesi mümkün değildir. Bu yüzden Allah insana, cennette bir anda binlerce yerde bulunma kabiliyetini ve nuraniyetini verecektir. Şayet insan cennette de dünyadaki gibi hantal ve maddi kayıtlar altında olsa, cennetin nimetlerini tatmakta bir sınırlama bir eksiklik hâsıl olur.

Bu ise şu ayet ve hadislerin manasına uygun düşmüyor:

"Orada canların çekeceği, gözlerin zevk alacağı her şey vardır." (Zuhruf, 43/71)

"Bu dünya hayatı bir oyun ve oyalanmadan başka bir şey değildir. Asıl hayata mazhar olan isev ahiret yurdudur." (Ankebut, 29/64)

"Kişi sevdiğiyle beraberdir."(2)

Ayette, asıl hayatın cennet hayatı olduğu nazara verilirken, dünya hayatının maddi kayıtlarının orada olmayacağı zımnen ifade edilmiş oluyor. Dünya hayatında bir yere gitmek için meşakkatli yolculuk yapmak zorundayız, ama cennette buna mecbur olmayacağız. Çünkü cennette mekân ve zaman kaydı alabildiğine ince ve latif bir şekle girecek.

Dipnotlar:

1) bk. Tirmizi, Cennet: 17, Tefsîru Sureti'l-Kıyâmeti: 2.
2) bk. Buhari, Edeb: 96; Müslim, Birr: 165; Tirmizi, Zühd: 50, Daavât: 98; Dârimî, Rikak: 71; Müsned, 1:392, 3:104, 110, 172.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

casper97

Bu hadis ve ayetlerin hiç birisi buna delil değildir. Nefsani bir yazı olmuş?..

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)

"Nefsani" derken biraz ağır konuşmuşsunuz, biz "kesin budur" demiyoruz "bizim bakış açımız ve kanaatimiz budur" diyoruz.
Hem her meseleye açık ve zahir bir delil istemek ayrı bir hastalıktır. Bazı meseleler ayet ve hadislerden içtihat ve yorum ile çıkarılırken bazıları da işarî ve remzi mana ile anlaşılır. Her mesele zahir olacak diye bir kaide bulunmuyor...

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
hamditas
Evet, وَفِيهَا مَا تَشْتَهِيهِ اْلأَنْفُسُ وَتَلَذُّ اْلاَعْيُنُ âyetinin sarahat-i kat'iyesiyle, insan, en ziyade ünsiyet ettiği ve dünyada nümunesini tatmış olduğu cismanî lezzetleri Cennete lâyık bir tarzda görecek, tadacak. Ve lisan, göz ve kulak gibi âzâların ettikleri hâlis şükürler ve hususî ibadetlerin mükâfatları, o uzuvlara mahsus cismânî lezzetler ile verilecektir. Kur'ân-ı Mucizü'l-Beyan, o derece cismanî lezzetleri sarih bir surette beyan eder ki, başka te'villerle mânâ-yı zâhirîyi kabul etmemek imkân haricindedir. (Said Nursi r.a. Şualar, 11. Şua)
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
oğuzhangözüpek

DUHAN SURESİ AYET 51-54: "Müttakiler güvenli bir yerde; bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan giyinerek karşılıklı otururlar. Böylece biz onları, siyah iri gözlü hûrîlerle evlendirmişizdir." 
SAD , 51-52Onlar koltuklara yaslanıp kurularak, birçok meyveler ve içecekler isterler. Ve yanlarında da bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş , yaşıt dilberler vardır.
VAKIA . 35-38" Biz ceylan gözlüleri defterleri sağdan verilenler için inşa etmişiz (yeniden yaratmışız)dır. Onları bâkire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır." 
RAHMAN . 56"Orada utangaç bakışlı öyle kadınlar vardır ki, bundan önce kendilerine ne bir insan ne de bir cin dokunmamıştır." 
VAKIA 22,23: Ve sedeflerinde saklı inciler gibi iri siyah gözlü eşler" 
Hadislerde Huriler

Hadisi Şerif: Cennet ehlinden her birinin iki kadını vardır ki, vücutlarının şeffaflığından baldır kemiklerinin ilikleri etinin üstünden görünür. Ehl-i Cennet arasında ne ihtilaf vardır ne de düşmanlık; gönüller sanki bir gönül, sabah akşam Allah'ı tesbih ederler" .....BUHARİ''
....Şimdi bu AYETİ KERİMELERE nefsani mi diyeceğiz? NEBE SURESİ 33. AYET 'e çok farklı anlamlar yüklenmiş. Söz konusu Cümle yapısında muhtemel ki DİŞİL özellikten dolayı GENÇ KIZ anlamı verilmiş.Ancak Cümlede doğrudan GÖĞÜSLERİ TOMURCUK anlamları yoktur. Cümlenin Genel yapısında YA ''AYNI YAŞTA ALIMLI GENÇ KIZ , YA DA AYNI BOYDA birbirine yakın MEYVALAR'' anlamı vardır. Her neyse AHİRET hayatında ; Dünyada meşru kılınmış her türlü lezzet , sevinç MUTLULUK sonsuz DERECEDE yaşanacak ,TADILACAKTIR. ARAYA hiç bir engel ve ÇİRKİNLİK girmeyecektir. EVET Cennet NEFSE hitap etmektedir.AMA hangi nefse derseniz,ALLAH için DÜNYA HAYATINDA nefsini HARAMDAN,ZULÜMDEN,ÇİRKİNLİKTEN 
korumuş olanların NEFSİNE. O Nefis orada MUTMAİN olacaktır.Yani TATMİN EDİLECEKTİR. Bu ALLAH'IN bir ihsanıdır. İMAM BEYHAKİ den rivayet edilen HADİSLERDE Yüzlerce Hurilerden söz eder. ALLAH cennette SAYISIZ KÖŞKLER ihsan edeceği KULLARINA yüzlercede,binlerce de arkadaş,huri,gılman VEREBİLİR. Köşkün sınırı yok sa HURİNİN GILMANIN ARKADAŞIN da sınırı olmamalı..herhalde...ÜSTADIN SÖZÜNÜ BİR TEMENNİ ŞEKLİNDE DE ANLAYABİLİRİZ. ARAPÇADA Kİ on bin, yüz bin gibi İFADELER çokluk belirtmek amacıyla kullanılır BAZEN. HAYIRLI GECELER.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...