"Elhasıl: Yüzü, acaib-i sanata bir meşher ve garaib-i mahlûkata bir mahşer ve kafile-i mevcudata bir memer ve sufuf-u ibadına bir mescid ve makar olan zemin, bütün kâinatın kalbi hükmünde olduğundan..." Burayı tabirlerle izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Elhasıl: Yüzü, acayib-i sanata bir meşher ve garaib-i mahlukata bir mahşer ve kafile-i mevcudata bir memer ve sufûf-u ibadına bir mescid ve makar olan zemin, bütün kâinatın kalbi hükmünde olduğundan kâinat kadar nur-u vahdaniyeti gösterir." (Sözler, Otuz Üçüncü Söz, Yirmi İkinci Pencere)

Acaib-i sanata bir meşher:

Meşher; teşhir mekânı, sergi demektir. Cenab-ı Hak her biri ayrı bir mucize olan bu sanat eserlerini kendisi bizzat müşahede ettiği gibi meleklere, insanlara ve cinlere de seyrettirmektedir. Böylece bizleri “her saati bir sene nafile ibadetten hayırlı olan tefekkür nimetinden” istifade ettirmektedir.

Garaib-i mahlukata bir mahşer:

Mahşer, burada çokluk manasına kullanılmakla birlikte, ahirete iman rüknüne de bir işaret yapılmıştır. Bir risalede “Çekirdeğin mevti, sümbülün mebde-i hayatıdır.” buyurulur. Bir çekirdek sümbül verdiğinde artık çekirdeklik ortadan kalkmış yani o mahiyet ölmüş olur. Bir yumurta da civciv olduğunda ortada yumurta diye bir şey kalmaz, yerini bir canlıya bırakır. Keza nutfelerin insan olmalarıyla da nutfe denen şey ortadan kaybolmuş, yerini insana bırakmış olur.

İşte sadece üç misalini verdiğimiz bu ilkler âlemi, yani çekirdekler, yumurtalar ve nutfeler, onlardan çıkan varlıklarla birlikte düşünüldüğünde, ölümden sonra dirilmenin sonsuz denecek kadar çok misalleriyle karşılaşılır.

Kafile-i mevcudata bir memer:

Memer, gelip geçilen yer demektir. İnsanlar, hayvanlar ve bitkiler bu dünyadaki vazifelerini tamamladıklarında artık bu şehirde durmaz, göçerler.

Sufuf-u ibadına bir mescid ve makar:

Mescid, secde edilen mekân, makar da karar kılınan, durulan mekân demektir. Mevcudat, bilhassa da insanlar saflar hâlinde dünyaya gönderilir ve yine saflar hâlinde birlikte ibadet eder ve ahiretlerine sermaye ve azık tedarik ederler.

Kâinat şeceresinin meyveleri olan insanlar ve diğer canlılar bir cihetle kâinatın kalbidirler. Kalp bütün bedene hizmet ettiği gibi, kâinat da her şeyiyle bu canlılara özellikle de insana hizmet eder. Kıyametin kâfirlerin başına kopacağının işaretiyle bu dünyada müminler kalmadığı yahut çok azınlığa düştükleri takdirde kıyamet kopacak, insanlıkla birlikte kâinatın da ömrü sona erecektir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 874
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...