Esma-i ilahiyenin geniş ve dar dairelerdeki tecellilerine Kur’an-ı Kerim'den örnekler verebilir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Fatiha suresinde Rab isminin bütün âlemlerdeki tecellileri “Rabbülâlemin” ismiyle nazara verildiği gibi, son sure olan Nas suresinde de bu ismin insandaki tecellisi “Rabbünnas” ismiyle nazara verilmiştir.
İnsan bütün âlemlerdeki her türlü terbiyeleri anlamaktan aciz kalabilir, ama kendisinin bir damla su halinden mükemmel bir insan hâline gelişini rahatlıkla düşünüp tefekkür edebilir.
İnsan, “İyyake na’büdü” derken de benzer bir durumla karşı karşıyadır. Görünen ve görünmeyen bütün mahlûkatın Allah’a ibadetlerini tam olarak idrak edemez. Ama namazda dâhil olduğu cemaatin Allah’a ibadet ettiklerini, aynı şekilde kendi vücudundaki bütün organların ve duyguların da vazifelerini yapmakla bir ibadet üzere bulunduklarını düşünmesi ve bunları tefekkür etmesi daha kolaydır.
“İşte Kur'an-ı Hakîm, bu sırr-ı azîmi ifade içindir ki, kâinatın daire-i a'zamında mesela semavat ve arzın hilkatinden bahsettiği vakit, birden en küçük bir daireden ve en dakik bir cüz'îden bahseder; ta ki, zahir bir surette hâtem-i ehadiyeti göstersin. Mesela, hilkat-ı semavat ve arzdan bahsi içinde hilkat-i insandan ve insanın sesinden ve simasındaki dekaik-ı nimet ve hikmetten bahis açar; ta ki, fikir dağılmasın, kalp boğulmasın, ruh mabudunu doğrudan doğruya bulsun. Mesela وَمِنْ اٰيَاتِهِ خَلْقُ السَّمٰوَاتِ وَاْلاَرْضِ وَاخْتِلاَفُ اَلْسِنَتِكُمْ وَاَلْوَانِكُمْ ayeti mezkûr hakikatı mucizane bir surette gösteriyor." (Sözler, On Dördüncü Lem'anın İkinci Makamı.)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü