"Hak olan bir vesile, batıl vesileye galiptir. Dolayısıyla, bir hak bir batıla mağluptur." Bu iki cümle birbirine zıt görünüyor, nasıl anlaşılabilir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Neticesi şu çıkar: Hak olan bir vesile, batıl vesileye galiptir. Dolayısıyla, bir hak bir batıla mağluptur. Muvakkaten, bilvasıta olmuştur. Yoksa bizzat, hem daima değildir."(1)

Yani kullanılan vesile Allah'ın koyduğu kanuna muvafıksa, bunu kimin kullandığına bakılmaksızın muvaffakiyet nasip olur. Burada hak olan vesile batıl olan vesileye galip gelmektedir. Dolayısıyla da hak vesileyi kullanan batıl itikatlılar, batıl vesileyi kullanan doğru itikatlılara galip gelmiş olurlar.

Yani hakkın batıla mağlup olması, geçicidir ve hak vesileye mağlup olması şeklindedir. Hak ilelebet batıla mağlup olmayacağı gibi, hem neticesi hem de vesilesi batıl olana da asla mağlup olmaz demektir.

Düşmanlar uçak, top, tank ve füze yaparken, Müslümanlar tembel tembel otururlarsa, düşmana galip gelmeleri mümkün olmaz.

Bu cevapta önce, vesileler üzerinde durulur ve bu hikmet dünyasında vesilelerin, sebeplerin çarpıştığına dikkat çekilir. Müslüman olsun kâfir olsun, her kim ulaşmak istediği neticenin ön şartlarını yerine getirir, sebeplerine, vesilelerine tam riayet ederse, başarı onun olacaktır. Hangi mamulden, hangi şartlarda, hangi tekniklerle ve nasıl bir planlama ile mahsul alınacağı bellidir. Bu şartlara kim uyar, bu vesileleri kim yerine getirirse muvaffakiyet onundur.

Çünkü "Kuvvetin bir hakkı var, bir sırr-ı hilkati var."

Bu hikmet dünyasında Müslüman olsun kâfir olsun, her kim ulaşmak istediği neticenin ön şartlarını yerine getirir, sebeplerine, vesilelerine tam riayet ederse, muvaffakiyet onun olacaktır. Hangi mamulden, hangi şartlarda, hangi tekniklerle ve nasıl bir planlama ile netice alınacağı bellidir. Bu şartlara kim uyar, bu vesileleri kim yerine getirirse muvaffakiyet onundur.

Muvaffak olmak, düşmanınıza yahut rakiplerinize galip gelmek istiyorsanız kuvvetli olmaya mecbursunuz. Zira, kuvvetin de bir hakkı vardır. O hakkı kim elinde tutarsa, galip gelmesi kuvvetle muhtemeldir. Çelikle tahtayı çarpıştırırsanız tahtanın mağlup düşeceği bellidir. Kılıçla tankın karşısına çıkarsanız mağlup olacağınız muhakkaktır.

Misalleri çoğaltmak mümkündür. Bunu, diktatörlerin elinde ordu ve gücü bulundurmasına da tatbik edebiliriz. Yani zalim ve alçak bir diktatörün elinde kuvvet varsa, tabiî olarak hâkimiyet de onda olacaktır. İslam âleminin bugünkü durumu buna şahittir.

Başta Filistin olmak üzere birçok İslam ülkesi maddî kuvvetleri olmadığından dolayı, şefkat ve merhametten nasipsiz, canavarlaşmış İslam düşmanlarının zulmü altında inim inim inlemektedirler. Bu durum böyle devam ettiği müddetçe de, söz hep kuvvetlinin olmaya devam edecek ve Müslümanlar da buna boyun eğmeye mecbur kalacaklardır. Haklı oldukları halde, kuvvet hazırlamadıklarından dolayı söz sahibi olamayacaklar, hakları hep ellerinden alınacak ve mazlum durumuna düşüp feryat etmeye devam edeceklerdir.

İlave bilgi için tıklayınız:

- El-hakku yâ'lû: Hak Yücedir. (Video)

- Hak üstün ise, neden öyle görünmüyor! (Video)

- Müslümanın kafire mağlup olmasındaki ince sır! (Video)

- Hak Üstündür, Fakat Tatbikatta Öyle Görünmüyor! (Video)

1) bk. Sözler, Lemeat.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...