"Hazret-i Yunus Aleyhisselâmın kıssasından mühim esasları zikreder, mütebâkisini akla havale eder... Bu çeşit mucizâne îcazlar Kur’ân’da pek çoktur. Hem pek güzeldir." Burayı açıklar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
"İşte, اَنْ لَنْ نَقْدِرَ عَلَيْهِ cümlesinden فَنَادٰى فِى الظُّلُمَات cümlesine kadar çok cümleler matvîdir, o mezkûr olmayan cümleler ise fehmi ihlâl etmiyor, selâsetine zarar vermiyor. Hazret-i Yunus Aleyhisselâmın kıssasından mühim esasları zikreder, mütebâkisini akla havale eder."(1)
Ayette Yunus (as) hayatından zikredilmeyen kısım, konu bütünlüğünü ve akışını bozmuyor; mevzunun akıcılığı olan selasetine zarar vermiyor. İnsanlığın ibret alması gereken önemli noktalar ihtar edilip, diğer tafsilat kısım matvî yani dürülü bir şekilde akla havale ediliyor. Dürülü olan kısmı açmak; akıl ve hayalin işidir. Ayet şayet teferruatı da açsa idi akıl ve hayal âtıl kalıp paslanacaktı.
"Hem meselâ, Sûre-i Yusuf’ta فَاَرْسِلوُنِ kelimesinden يُوسُفُ اَيُّهَا الصِّدِّيقُ ortasında yedi sekiz cümle, îcaz ile tayyedilmiş; hiç fehmi ihlâl etmiyor, selâsetine zarar vermiyor. Bu çeşit mucizâne îcazlar Kur’ân’da pek çoktur. Hem pek güzeldir."(2)
Burada yine yukarıda ifade ettiğimiz gibi; îcaz ve icmal ile beyan söz konusu. Yani Allah can alıcı noktaları ders veriyor ve bizi ikaz ediyor, sair teferruat kısmını ise insanların aklına havale ediyor.
Dipnotlar:
(1) bk. Sözler, On Beşinci Söz.
(2) bk. a.g.e.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü