"Hem hiç mümkün müdür ki," gibi ifadeler Allah için kullanılabilir mi? Sanki yapmak zorundaymış gibi anlaşılabilir!
Değerli Kardeşimiz;
"Hem hiç mümkün müdür ki,.." Bu ifade -haşa- Allah’a bir şeyi vacib ve zarurî kılma manasında kullanılmıyor.
Evvela, bu gibi ifadelerin Nur Külliyatı’nda çokça kullanıldığı manayı hatırlayalım. Daha sonra bu metindeki manası üzerinde kısaca duralım:
Allah, Ganiyy-i Mutlak'tır; zatı itibariyle hiçbir şeye muhtaç değildir. Dünyayı da yaratmaya muhtaç değildir, ahireti de. Melekleri de yaratmaya muhtaç değildir, insanları da… Ancak, Üstadımızın “Rahim ismi şefkat etmek ister, Rezzâk ismi rızık vermek iktiza eder, Lâtîf ismi lütfetmek istilzam eder.”(1) cümleleriyle güzelce ders verdiği gibi, ilahi isimler için durum biraz farklıdır.
Rahim isminin şefkat etmek istemesi, Cenab-ı Hakk’ın şefkat etmeye muhtaç olduğu şeklinde anlaşılamayacağı gibi, Rezzâk isminin rızık vermek iktiza etmesi de rızıkları yaratmaya muhtaç olduğu şekilde anlaşılamaz. Keza, Lâtîf isminin lütfetmek istilzam etmesi de aynı şekilde düşünülecektir.
Bu metinde misal olarak verilen ilahi isimlere diğer esma-i hüsnayı da ilave edebiliriz ve şu hakikati terennüm ederiz: Allah, esmasını tecelli ettirmeye muhtaç değildir, ama o isimler mahiyetleri itibariyle tecelli isterler. Onlara tecelli yolunun açılması, tecellilerle ortaya çıkan bütün varlıklara da büyük bir rahmettir.
Haşir Risalesi’nde genişçe işlendiği gibi, ahiret olmasa bu kâinat hiçliğe hizmet eden neticesiz bir fabrika yahut canlıların bir süre yaşadıktan sonra öldürüldükleri bir idam sehpası gibi olur. Ahiretin yaratılmasını Allah’ın hem hikmeti, hem de rahmeti iktiza eder. Bunun bir ihtiyaç yahut zaruret olarak düşünülmesi yanlıştır. Başta ifade ettiğimiz gibi Zat’ının hiçbir şeye muhtaç olmaması başka, isimlerinin iktizaları daha başkadır. Bunları birbirine karıştırmamak gerekir.
Bu metinde ise, "Hem hiç mümkün müdür ki” ifadesiyle, “meleklerle bizzat görüşmüş bulunan bütün peygamberlerin ve onların varisi makamındaki büyük zevatın, bu konudaki haberlerinin yanlış olmasının ihtimal dâhilinde olmadığı, aksini söyleyenlerin hiçbir delile dayanmadıkları ve aldandıkları” ders verilmiştir.
Ayrıca âdetullah ve sünnetullah ifadeleri ayetlerde de geçmektedir ki, bunlar Cenab-ı Hakk’ın kâinata koymuş olduğu en mükemmel ve eşsiz kanunlardır. “Hem hiç mümkün müdür ki” ifadesi, bu âdetlerin ne kadar mükemmel olduğunu da ifade etmektedir.
1) bk. Mektubat, Yirmi Dördüncü Mektup, İkinci Makam.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü