"Hem madem sekiz mertebe aczinizi anladınız..." derken, hangi sekiz mertebeden bahsediliyor?
Değerli Kardeşimiz;
"Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyan diyor:
"Ey ins ve cin! Eğer Kur'ân kelâm-ı İlâhî olduğunda şüpheniz varsa, bir beşer kelamı olduğunu tevehhüm ediyorsanız, haydi, işte meydan, geliniz! Siz dahi ona Muhammedü'l-Emin dediğiniz zat gibi okumak yazmak bilmez, kıraat ve kitabet görmemiş bir ümmiden bu Kur'an gibi bir kitap getiriniz, yaptırınız." (Acizliğin birinci mertebesi.)
"Bunu yapamazsanız, haydi, ümmi olmasın, en meşhur bir edip, bir âlim olsun." (Acizliğin ikinci mertebesi.)
"Bunu da yapamazsanız, haydi, birtek olmasın, bütün büleganız, hutebânız, belki bütün geçmiş beliğlerin güzel eserlerini ve bütün gelecek ediplerin yardımlarını ve ilâhlarınızın himmetlerini beraber alınız, bütün kuvvetinizle çalışınız, şu Kur'ân'a bir nazire yapınız." (Acizliğin üçüncü mertbesi.)
"Bunu da yapamazsanız, haydi, kabil-i taklit olmayan hakaik-i Kur'âniyeden ve manevi çok mucizatından kat-ı nazar, yalnız nazmındaki belâgatine nazire olarak bir eser yapınız. فَاْتوُا بِعَشْرِ سُوَرٍ مِثْلِهِ مُفْتَرَياَتٍ ilzamıyla der: Haydi, sizden mananın doğruluğunu istemiyorum. Müftereyat ve yalanlar ve bâtıl hikâyeler olsun." (Acizliğin dördüncü mertebesi.)
"Bunu da yapamıyorsunuz. Haydi, bütün Kur'ân kadar olmasın, yalnız بِعَشْرِ سُوَرٍ on suresine nazire getiriniz." (Acizliğin beşinci mertebesi.)
"Bunu da yapamıyorsunuz. Haydi, bir tek suresine nazire getiriniz." (Acizliğin altıncı mertebesi.)
"Bu da çoktur. Haydi, kısa bir suresine bir nazire ibraz ediniz." (Acizliğin yedinci mertebesi.)
"Hatta, madem bunu da yapmazsanız ve yapamazsınız. Hem bu kadar muhtaç olduğunuz hâlde; çünkü haysiyet ve namusunuz, izzet ve dininiz, asabiyet ve şerefiniz, can ve malınız, dünya ve âhiretiniz buna nazire getirmekle kurtulabilir. Yoksa dünyada haysiyetsiz, namussuz, dinsiz, şerefsiz, zillet içinde, can ve malınız helâkette mahvolup ve âhirette فَاتَّقُوا النَّارَ الَّتِى وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ işaretiyle, cehennemde haps-i ebedî ile mahkûm ve sanemlerinizle beraber ateşe odunluk edeceksiniz." (Acizliğin sekizinci ve son mertebesi.) (bk. Sözler, Yirmi Beşinci Söz, Birinci Şule)
Yukarıda verdiğimiz her bir paragraf ve cümle, bir mertebeyi beyan eder ki; toplamı sekiz oluyor. Yani insanların, Kur’an-ı Kerim'i taklit etmesinin önündeki engellerin her birisi bir acizlik alameti ve bir çaresizlik vesikasıdır. İnsanlar bu sekiz sebepten dolayı, Kur’an’ı taklit edemiyorlar, bir benzerini yapamıyorlar.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü