"Her şey zıtlarıyla bilinir." kaidesince; hasta olunca Allah'ın Şâfî isminin tecellisini anlıyoruz. Hastalıktan kriz geçirircesine, duçar kalınmayıp, büyük sıkıntılar çekilmese olmaz mı?
Değerli Kardeşimiz;
Allah (c.c) insanın fıtratını sonsuz terakki ve tedenni etme kabiliyetinde yaratmıştır. Bu yüzden, imtihan şartları da buna muvafık olacak şekilde sınırsız olmak gerekiyor. Yani yükselme ve alçalma kabiliyeti sınırsızken, imtihan şartları sınırlı olamaz. Tabiri caiz ise, saatte 300 km. hıza ulaşabilen bir vasıtayı bir kilometrelik bir yolla test edemezsin.
Bu yüzden Allah, kullarının makam ve derecelerini görmek ve göstermek için zıtları çarpıştırmış ve bu zıtlara da bir sınır koymamıştır. Mesela, sıradan bir insan küçük bir sıkıntıda ve basit bir hastalıkta dökülürken, yani mağlup olurken, Hz. Eyüb (a.s) çok büyük musibetlerde ve elim hastalıkta bile şükredebiliyor.
Şayet sizin dediğiniz gibi musibet ve belaların derecesi kısıtlı olsa idi, o zaman müstesna kulların kıvamı tartılamaz ve bilinemezdi. Elmas ve kömürün temyiz edilmesi için sınırlı olmayan ateş lazım. İlkokul talebesine sorulan bir matematik suali ile doktora talebesine sorulan matematik sualine bir olmaması hikmet ve adaletin neticesidir. Şayet ilkokul talebesinin derecesinde soru sorulsa, o zaman orta, lise, üniversite ve doktora gibi mertebeler olmazdı.
Cenab-ı Hakk'ın lütuf ve ikramı kulun ihlâs, sabır, metanet, sadakat ve teslimiyetine göre tecelli eder. Kulun Yüce Allah’ın yanındaki kıymeti başına gelen bela ve musibetlere gösterdiği sabır nisbetindedir.
Mısır’a sultan olmanın yolu; kıskançlıktan, kuyuya atılmaktan, çirkin iftiraya uğrayıp hapse atılmaktan geçiyor.
Gök gürültüsü ve şimşeğin ardından rahmet dökülür. Bir anne çektiği büyük sancı sonunda evlat sahibi olur. Toprak altında parçalanan bir çekirdek koca bir ağacı netice verir. Damaklarının yarılmasından dolayı acı çeken çocuk inci gibi dişlere kavuşur.
Ama Allah, bu umumî kaidelerin yanında zayıf kullarını hususî rahmeti ile de desteklemeyi ihmal etmiyor. İlahi kanunların baskı ve tazyiki altında ezilen kullarının imdadına hususi rahmeti ile yetişiyor.
İlahi adaletin ve rahmetin tecellisi öyle ince öyle keskin ki, bazen insan aklı bu incelikleri görmekte aciz kalabiliyor.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü