"Her zihayatın hukuk-u hayatını kemal-i mizanla veren" ifadesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Hayat en büyük bir nimettir: her canlının kendine mahsus bir hukuku vardır. Bu hukuk en ince teferruatıyla yerine getirilmeden hayat olmaz ve olamaz.
Mesela, hayatın var olup devam edebilmesi, Güneş'in her gün belli bir nizam ile doğup batmasına bağlanmıştır. Bu hayatın bir hakkı ve hukukudur ki, bu hak milyarlarca yıl mükemmel bir nizam içinde devam ettirilip getirilmiştir.
Yine hayatın devam edebilmesi yağmur, su, kar ve dolu gibi zaruri şeylerin mükemmel bir intizam ile gönderilmesine bağlıdır. Bunlar da hakeza hayatın bir hakkı ve hukuku olup, bu hak milyarlarca yıl mükemmel bir nizam ve ahenk içinde devam ettirilip getirilmiştir.
Hayatın her şeyini bütün inceliklerine ve teferruatına kadar mükemmel bir nizam ile temin eden ilahî irade ve kudret; hayatın en büyük gayesi olan iman ve küfür, ibadet ve günah, iyilik ve sevap gibi büyük neticelerin görüleceği hesap gününü yaratmamak ile hiçe indirir. Bir ismi Hak olan Allah, insan hayatının en büyük gayesi olan mizan ve teraziyi ihmal edebilir mi?
İnsan hayatının en büyük hukuku haşir, mizan, terazi, mükâfat ve mücazat ile devam ettirilmesidir. Allah, hayatın devamı için koca Güneşi istihdam etsin de insan hayatının en büyük gayesi olan ebed âlemini var etmesin, bu mümkün değildir. Mutlak adalet sahibi olan Allah bundan münezzeh ve mukaddestir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü