Hulusi Ağabey, Üstad'ın öz yeğeni olmamasına rağmen; ona "biraderzadem" demesini nasıl anlayabiliriz?
Değerli Kardeşimiz;
Hulusi Ağabey'in, Üstad Bediüzzaman Hazretleriyle nesebî bir yakınlığını bilemiyoruz. Böyle bir durum söz konusu olabilir. Ancak, burada kastedilen mananın, nesebî bir yakınlıktan ziyade, Hulusi Ağabey'in, Üstadımızın biraderzadesi olan Abdurrahman Ağabey'in yerine geçip, ondan beklenen hizmeti ifa etmesidir.
Nitekim Üstadımız bunu şöyle izah etmektedir:
“Biraderzadem merhum Abdurrahman’ın vefatını müteakip yanıma gelip, kuvvetli emarelerle Abdurrahman’ın yerine bana gönderildiği kalbime ihtar edilen, gayet çalışkan ve hâlis kardeşlerimizden, elmas kalemli, Kuleönlü Sarıbıçak Mustafa Hulûsi’nin, on fıkra yerine geçecek tek birinci fıkrasıdır.”(1)
Hulusi Ağabey de bu vasfın kendisi için bir taltif olduğunu söyler:
“Kendilerini fakir ve hakir görmekte zevk alan zevât-ı âliye gibi değil, belki olduğu gibi görünmek isteyen ve 'talebem, kardeşim, biraderzadem' ünvanlarıyla taltif buyurduğunuz bendeniz....”(2)
Ayrıca bu hususiyet sadece Hulusi Ağabey için değil, Üstadımızın bazı talebeleri için de geçerlidir:
“Sizi eski talebelerim ve eski arkadaşlarım ve kardeşim ve biraderzâdem Abdülmecid ve Abdurrahman’lar bildiğimden, bu mahrem sırrı size açtım.”(3)
Dipnotlar:
(1) bk. Barla Lahikası, (132. Mektup).
(2) bk. Barla Lahikası, (1. Mektup).
(3) bk. Emirdağ Lahikası-I, (28. Mektup).
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar