"İhsan etmeyi niyet etmeseydi, o nimet sana gelmezdi." veya "Risale-i Nur olmasaydı..." gibi ifadeleri "Tüfek atmasaydı, ölmesi bizce meçhul!" hakikati ile nasıl anlayacağız?
Değerli Kardeşimiz;
"Evet, o adam ihsan etmeyi niyet etmeseydi, o nimet sana gelmezdi. Nimetin ademine illet olurdu."(1)
Burada makam kaderin izahı değil, sebeplerin nimetler üzerindeki tesirinin olmadığının izah edilmesidir. Burada bir insanın vesilesi ile gelen nimetlerde onun hissesinin çok cüz’i olduğu vurgulanıyor. Ama aynı insan âdetullah açısından nimetlerin yok olmasında hissesi çok büyüktür. Bir kibrit çakmakla koca bir ormanı yakabilir. Öyle ise hiçbir insan nimetler üzerinde nimetlerin asıl sahibiymiş gibi kibir ve gurura kapılmamalıdır. Çünkü nimetlerin var edilmesi Allah’a, yok olması ise insana aittir.
İnsan küçük bir fiille, yani niyet etmemesi ile nimetlerin yok olmasına sebep olurken, aynı insanın niyeti nimetin vücut bulması noktasında binlerce sebepten sadece bir tanesidir ve tek başına bu niyet nimetin var oluşunda kâfi değildir. Çünkü nimetlerin vücuda gelmesi binlerce sebebin ve şartın bir araya gelmesine bağlıdır.
"Acaba bu yirmi sene zarfında iman-ı tahkikîyi pek kuvvetli bir surette bu vatanda neşreden Risale-i Nur olmasaydı, bu dehşetli asırda acib inkılab ve infilaklarda bu mübarek vatan; Kur'an'ını, imanını dehşetli sadmelerden tam muhafaza edebilir miydi? Her ne ise..."(2)
Burada ise, şahsa değil, Allah’ın büyük lütfu olan Risale-i Nura atıf var. Yani "Allah’ın mahz-ı nimeti olan Risale-i Nur olmasa idi, insanlar şahs-ı manevî halide hücum eden küfür cereyanları karşısında perişan olurlardı.” deniliyor.
Dipnotlar:
(1) bk. Lem'alar, On Yedinci Lem'a, On Üçüncü Nota.
(2) bk. Emirdağı Lahikası-I, (63. Mektup).
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü