"İlhamın mahiyetine ve hikmetine ve şehadetine baktı, gördü ki: Mahiyeti ile hikmeti ve neticesi dört nurdan terekküb ediyor." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Allah’ın mahlûkatı ile konuşmasına ilham denir. Bu ilhamın makam ve mertebeleri çoktur. İlhamın en azamî makam ve mertebesi peygamberlerle olan konuşmasını ifade eden vahiydir. Sonra velilerin kalbine gelen safi ilham, sonra hayvanat ve cemadat âlemi ile olan konuşmaları gelir. Yani Allah’ın konuşmadığı mahlûk yoktur, denilse mübalağa olmaz.

İşte Allah’ın derecesine göre her mahlûku ile konuşmasının temelinde dört sebep ve nur vardır. Sırası ile bir iki cümle ile bu sebep ve nurları izah edelim.

Birinci Sebeb ve Nur: Teveddüd-ü İlâhî denilen kendini mahlûkatına fiilen sevdirdiği gibi, kavlen, huzuren ve sohbeten dahi sevdirmek, vedûdiyetin ve rahmâniyetin muktezasıdır.

Allah nasıl kendini mahlûkatına fiilen sevdiriyor ise sohbet ve kelamı ile de kendini mahlûkata sevdirmek istiyor. Bu yüzden, her mahlûku ile derecesine göre konuşuyor. Konuşmak ve sohbet etmek muhabbetin en üst makamıdır.

İnsan sevdiği kişi ile muhatap olmak ve onunla sohbet etmek ister. Aynı şekilde Allah bizi kendine muhatap yapıp, bizim ile kavlen ve sohbeten konuşuyor. Bunun sebebi de kendini bize sevdirmek. Bir nevi ilhamın sebebi, Vedud isminin tecellisi ve taallukudur.

İkinci Sebeb ve Nur: İbâdının dualarına fiilen cevap verdiği gibi, kavlen dahi perdeler arkasında icabet etmesi, rahîmiyetin şe'nidir.

Allah kullarının ve diğer mahlûkatın yalvarış ve yakarışını, dua ve niyazlarını nasıl kabul edip fiilen onlara ihsan ve ikramlarda bulunuyor ise, onlara kelam ve ilham ile de karşılık vermesi, şefkatinin muktezasıdır. Yani Allah mahlûkatının ihtiyaçlarına ve dualarına sadece fiilen cevap vermiyor, ilham vasıtası ile de kavlen cevap veriyor. Bu yüzden, ilham kapısı ile bütün mahlûkatın hususî dua ve ilticalarına, arzu ve isteklerine hususî bir mukabelede bulunuyor.

Üçüncü Sebeb ve Nur: Ağır beliyyelere ve şiddetli musibetlere düşen mahlûkatlarının istimdatlarına, feryatlarına ve tazarruatlarına fiilen imdat ettiği gibi, bir nevi konuşması hükmünde olan ilhâmî kavillerle de imdatlarına yetişmesi, rububiyetin lâzımıdır.

Ağır bela ve musibetlere düşen mahlûkatın imdadına ve yardımına fiilen cevap verdiği gibi, kavlen ve ilhamen de cevap vermek Rububiyetinin şe’nidir. Terbiye ve talimde kavilleşmek mühim bir esastır. Bu yüzden Allah, insanlığı terbiye ve talim için onlarla peygamber ve kitaplar vasıtası ile konuşmuştur. İlhamı zarurî kılan üçüncü nur ve sebep talim ve terbiyedir.

Dördüncü Sebep ve Nur:

"Dördüncüsü: Çok âciz ve çok zayıf ve çok fakir ve çok ihtiyaçlı ve kendi malikini ve hâmisini ve müdebbirini ve hâfızını bulmaya pek çok muhtaç ve müştak olan zîşuur masnularına, vücudunu ve huzurunu ve himayetini fiilen ihsas ettiği gibi, bir nevi mükâleme-i Rabbâniye hükmünde sayılan bir kısım sadık ilhamlar perdesinde ve mahsus ve bir mahlûka bakan has ve bir vecihte, onun kabiliyetine göre, onun kalb telefonuyla, kavlen dahi kendi huzurunu ve vücudunu ihsas etmesi, şefkat-i ulûhiyetin ve rahmet-i rubûbiyetin zarurî ve vâcip bir muktezasıdır diye anladı."(1)

İnsan her cihetten Allah’a muhtaç olarak yaratılmıştır. Allah her muhtaç olduğu hususta da insana bir ismi ve sıfatı ile o ihtiyaca ve muhtaçlığa cevap vermiştir. Sonsuz kudreti ile aciz insanın elinden tutmuş, sonsuz zenginliği zenginliği ile ona merhem olmuş, bütün ihtiyaçlarını yerine getirmiş. Yani hangi hususta ihtiyaç varsa, Allah isim ve sıfatları ile o ihtiyaca cevap vermiş.

Allah her hususta varlığını hissettirirken, vücudun en büyük alameti ve ispatı olan mükâleme ve sohbet etmek hususunda, ilham vasıtası ile konuşmaması düşünülemez. Yani Allah’ın mahlûkatı ile konuşması rububiyetinin icabı ve azamî noktasıdır. Diğerleri üstü kapalı ve sebepler vasıtası iledir, ama kelam daha bariz ve daha berrak bir ihsastır.

(1) bk. Şualar, Yedinci Şua.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 4.962
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...