"İnsanın mahiyeti ulviye, fıtratı camia olduğundan, binler enva-ı hacat ile bin bir esma-i İlahiyeye, her bir ismin çok mertebelerine fıtraten muhtaçtır." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Nur derslerinden öğrendiğimize göre insanın mahiyeti sonsuz bir acz, fakr ve nakstan yoğrulmuştur. Konumuz itibariyle fakr üzerinde biraz duralım.
Bir varlık ne kadar fakir olursa Allah’ın rahmet ve ihsanı onda o kadar fazla tecelli eder. Ağacın yürümeye ihtiyacı yoktur, hayvan ise buna muhtaçtır. Bu ihtiyacın karşılanması için Cenab-ı Hak hayvana ayak lütfetmiş ve onu bitkilerden üstün kılmıştır. Keza ağacın görmeye, işitmeye de ihtiyacı yoktur. Hayvanda bu ihtiyaçlar göz ve kulakla karşılanmış ve hayvan bu yönüyle de bitkilerden üstün olmuştur. Buna göre insan en fakir mahluk olarak yaratılmış, hem bedenin bütün organlarına, hem de akla, hayale, hafızaya ve nice hissiyata muhtaç kılınmıştır.
Her varlığın her türlü ihtiyacı onda ilahi isimlerin tecellisiyle karşılanır. Bir varlık ne kadar fakir ve muhtaç ise onda esma ve sıfat-ı ilahiye o kadar fazla tecelli eder. İşte insanın bu sonsuz fakrıdır ki onu "binler enva-ı hacat ile bin bir esma-i ilahiyeye, her bir ismin çok mertebelerine fıtraten muhtaç" kılmış böylece insan bütün varlıklardan üstün olmakla ahsen-i takvim şerefine ermiştir.
İşte bazı kesimlerin yanlış yorumladıkları "Fakrım benim fahrimdir." (bk. Aclûnî, Keşfü'l-Hafa, 2/87) hadis-i şerifinin gerçek manası budur.
“Her bir ismin çok mertebelerine fıtraten muhtaç” olmamız üzerinde de kısaca duralım:
Örnek olarak Rab ismini alalım. Rab; terbiye eden, bir şeyi tedricen yani kademeli olarak, safha safha kemale erdiren demektir. Her şey ilahi bir terbiyeden geçerek yaratılış görevini en güzel şekilde yerine getirebileceği en mükemmel şekli almıştır. Bu ismin çok mertebeleri vardır. Oksijenle hidrojeni birlikte terbiye ederek bir su damlası yapmak, elementleri terbiye ederek hücreler haline getirmek, bir meyve ağacını meyve verecek şekilde terbiye etmek, yumurtayı terbiye ederek uçan bir kuş haline getirmek, bütün nutfeleri terbiye ederek insan yaratmaktan, kalp ve ruhu terbiye ederek marifet ve muhabbetinde mertebeler kat ettirmeye kadar varan çok farklı mertebeler bu isimde mevcuttur. Sadece insan bedeninde bile bu ismin çok mertebelerini görüyoruz. Elleri tutacak şekilde; ayakları yürüyecek, gözü görecek, kulağı işitecek şekilde terbiye etmekten, alyuvarla akyuvarın, akciğerle karaciğerin terbiyelerine kadar uzanan sayısız terbiye çeşitleri ve mertebeleri vardır. Ve insan bu terbiyelerin hepsine muhtaç bir varlık olarak yaratılmıştır.
İşte bu ihtiyaçlarına vakıf olması insan ruhunda hamd ve muhabbet manalarını birlikte inkişaf ettirir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü