"İşâ vakti ise, âlem-i zulümât, nehar âleminin bütün âsârını siyah kefeni ile setretmesini, hem kışın beyaz kefeni ile ölmüş yerin yüzünü örtmesini..." Yatsı vaktini açar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
"İşâ vakti ise, âlem-i zulümât, nehar âleminin bütün âsârını siyah kefeni ile setretmesini, hem kışın beyaz kefeni ile ölmüş yerin yüzünü örtmesini, hem vefât etmiş insanın bakıye-i âsârı dahi vefât edip nisyan perdesi altına girmesini, hem bu dâr-ı imtihan olan dünyanın bütün bütün kapanmasını ihtar ile Kahhâr-ı Zülcelâlin celâlli tasarrufâtını ilân eder."(1)
Burada da yatsı namazının bize hangi inkılapları hatırlattığı izah edilmektedir. Bu inkılapları; örnek verilen saatin saniye, dakika, saat ve gün olarak ifade edilen safhalarında arayacağız.
Saniye (gece ve gündüz): Gece karanlığının yeryüzündeki bütün eşyayı siyah bir kefen gibi örtmesini;
Dakika (seneler): Kış mevsimindeki karın beyaz bir kefen misali yeryüzünü örtmesini;
Saat (ömr-ü insan): İnsanın ölümünden sonra zaman geçtikçe gelecek nesil tarafından nasıl unutulduğunu, geride bıraktığı eserlerin de karanlıkta kalıp görünmeyeceğini ve sonunda yok olacağını;
Gün (âlemin devirleri): İmtihan dünyasının kıyamet ile ortadan kaldırılıp yok edileceğini hatırlatır.
Yatsı namazındaki bu tecelliler ise, Allah'ın celâlli tasarrufatını göstermektedir. Bu vakitte kılınan namaz, O’nun celâlinden cemâline, azabından rahmetine sığınmak gerektiğini insana ihtar etmiş oluyor.
(1) bk. Sözler, Dokuzuncu Söz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü