"İşte şu sırr-ı azîme binaen, kâinatı hayretfezâ acip bir tertiple tanzim etmiş. En küçük tabakat-ı mahlukattan olan zerrattan, t semavata ve semavatın birinci tabakasından, ta Arş-ı Azama kadar birbiri üstünde teşkilat var." Devamıyla izah eder misiniz?

Değerli Kardeşimiz;

"İşte şu sırr-ı azîme binaen, kâinatı hayretfezâ acip bir tertiple tanzim etmiş. En küçük tabakat-ı mahlukattan olan zerrattan, ta semavata ve semavatın birinci tabakasından, ta Arş-ı Âzama kadar birbiri üstünde teşkilat var." (Sözler, Otuz Birinci Söz, İkinci Esas.)

Kâinatta her şey bir kudret mucizesi olduğu gibi, aynı zamanda bir ilim mucizesidir. Eşyanın harika tanzimi ve tertibi bu ilahi ilimden haber verir. Atomlardaki ilim ve hikmet ayrı bir bilim dalı olarak ortaya çıktığı gibi, insanın gözü, kulağı, kalbi, hücreleri, genleri ilim ve hikmet tecellileriyle kaynaşmakta ve her biri için sayısız araştırmalar yapılmakta, tezler, tebliğler sunulmaktalar. Aynı hal semavat için de caridir. Astronomi ilmi dünya semasındaki harikaları bir derece sergilemeye çalışır.

“Kürsî”de madde âlem son bulmakta, onun ötesinde, âlem-i misal, levh-i mahfuz, âlem-i ervah ve melaike, sidretü'l-müntehâ, kâbe kavseyn, cennet ve cehennem gibi nice âlemler, nice teşkilatlar mevcuttur.

Bu hayret verici icraatlardan sadece birisini hatırlayalım: Her şeyden çiftler yaratmak.

"Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah'ı tesbih ve takdis ederim." (Yasin, 36/36)

"Düşünüp ibret alırsınız diye her şeyden çiftler yarattık." (Zariyat, 51/49)

Bu çiftlerdan sadece birkaç örnek:

Atomun pozitif yüklü çekirdeği ve negatif yüklü elektronları; bitki ve hayvanlardaki çiftler; eksi ve artı yüklü bulutlar; yer ve gökler; yerdeki karalar ve denizler; gece ve gündüz; doğum ve ölüm; uyku ve uyanıklık; sabit yıldızlar ve gezegenler; cennet ve cehennem…

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü