"Kâinat yüzündeki cemal ve kalbindeki aşk ve sinesindeki incizap ve gözlerindeki keşif ve şuhud ve hey'âtındaki hüsün ve tezyinat, pek lâtif, nuranî bir pencere açar." izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"İncizab" cezbedilme, çekilme demektir. İnsanın vicdanında celbedilmeye müsait haller ve duygular vardır. Bu haller birer pencere mesabesindedirler
"Cazib" ise çekilmeye müsait olan o latife ve duyguları kendine çeken şey demektir.
Cezbe ise, kendinden geçme, manevî zevk ve istiğrak halidir.
Derecesine göre her insanda cezbe hali az çok bulunur. İnsanı cezbeye getiren, Allah’ın ebedî olan cemal ve kemalidir. Allah, insan vicdanına bir incizap kuvveti koymuştur. Radyonun alıcısı verici dalgayı hissettiği zaman, bilgi aktarır, biz de o bilgi istasyonunu dinleriz. Aynı şekilde insanın vicdanındaki cazibe ve incizap da cazibedar bir hakikati, yani Allah’ın sonsuz isim ve sıfatlarının cezbesini kalbe aktarır. Buna da muhabbet deniliyor.
Allah’ın ebedî cemal ve kemalinin tecellilerinin cazibesine karşılık verecek inzicab insanın fıtratına ve vicdanına dercedilmiştir. Cazibe ile incizab arasında sürekli bir alışveriş vardır. Bu hal aynı zamanda Allah’ın varlığına ve birliğine de delildir.
Gözlerdeki keşif ve şuhud, Allah’ın isim ve sıfatlarının, cemal ve kemalinin tecellilerini görmek ve okumaktır. Mesela bir çiçeğin sevimli ve güleç yüzüne tecellî eden cemal ve kemal tecellilerini görüp, o güzelliklerin asıl menbaı olan esmâ sıfatların güzelliklerine intikal etmektir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü