"Bir kısım âşıkların nazarında, bütün kâinatta bulunan umum incizaplar, cezbeler, cazibeler, cazibedar hakikatler, ezelî ve ebedî bir hakikat-ı câzibedara işaretlerdir." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Belki Şems-i Tebrizî gibi bir kısım âşıkların nazarında bütün kâinatta bulunan umum incizaplar, cezbeler, cazibeler, cazibedar hakikatlar; ezelî ve ebedî bir hakikat-i cazibedara işaretlerdir." (Şualar, Dördüncü Şua, Altıncı Mertebe-i Nuriye-i Hasbiye)

"İncizab" cezbedilme, çekilme demektir. İnsanın vicdanında celbedilmeye müsait haller ve duygular vardır. Bu haller birer pencere mesabesindedirler.

Cazib; çekilmeye müsait olan o latife ve duyguları kendine çeken şey demektir.

Cezbe ise, kendinden geçme, manevî zevk ve istiğrak halidir.

Cazibedar hakikatlar; İslam dininin ulvî hakikatlerinin iman edenleri kendine çekmesi, kendine bağlaması, kendi etrafında döndürmesidir. Bu da hakikatin bir cazibesi oluyor.

Sahabelerin Habib-i Kibriya Efendimiz (asm)’in etrafında cansiperane pervane gibi dönmeleri, onu canlarından daha aziz bilmeleri, onun yolunda canlarını vermeleri de hakikat-i Muhammedin cazibesidir.

Ariflerin, âlimlerin, hak âşıklarının hakikate bağlılıkları ve onun etrafında pervane olmaları da bir cazibeye kapılmaktır.

Derecesine göre her insanda cezbe hali az veya çok bulunur. İnsanı cezbeye getiren, Allah’ın ebedî olan cemal ve kemalidir. Allah, insan vicdanına bir incizab kuvveti koymuştur. Radyonun alıcısı verici dalgayı hissettiği zaman, bilgi aktarır, biz de o bilgi istasyonunu dinleriz. Aynı şekilde insanın vicdanındaki cazibe ve incizab da cazibedar bir hakikati, yani Allah’ın sonsuz isim ve sıfatlarının cezbesini kalbe aktarır. Buna da muhabbet deniliyor.

Allah’ın ebedî cemal ve kemalinin tecellilerinin cazibesine karşılık verecek inzicab insanın fıtratına ve vicdanına dercedilmiştir. Cazibe ile incizab arasında daimî bir alışveriş vardır. Bu hal aynı zamanda Allah’ın varlığına ve birliğine de delildir.

Gözlerdeki keşf ve şuhûd, Allah’ın isim ve sıfatlarının, cemal ve kemalinin tecellilerini görmek ve okumaktır. Mesela bir çiçeğin sevimli ve güleç yüzüne tecelli eden cemal ve kemal tecellilerini görüp, o güzelliklerin asıl menbaı olan esmâ ve sıfatların güzelliklerine intikal etmektir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...