"Keşke gençliğim bir gün dönseydi, ihtiyarlık benim başıma ne kadar hazîn haller getirdiğini ona şekvâ edip söyleyecektim." cümlesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Eğer mahiyetini bilmeseydim birkaç sene beni sarhoş edip güldürmesine bedel, yüz sene dünyada kalsam beni ağlattıracaktı. Nasıl ki öylelerden birisi ağlayarak demiş:
لَيْتَ الشَّبَابَ يَعُودُ يَوْمًا - فَاُخْبِرَهُ بِمَا فَعَلَ اْلمَشِيبُ Yani, 'Keşke gençliğim bir gün dönseydi, ihtiyarlık benim başıma ne kadar hazîn haller getirdiğini ona şekvâ edip söyleyecektim.'
"Evet, bu zat gibi gençliğin mahiyetini bilmeyen ihtiyarlar, gençliklerini düşünüp teessüf ve tahassürle ağlıyorlar. Halbuki gençlik, eğer ehl-i kalb, ehl-i huzur ve aklı başında ve kalbi yerinde bulunan mü’minlerde olsa, ibadete ve hayrâta ve ticaret-i uhreviyeye sarf edilse, en kuvvetli bir vesile-i ticaret ve güzel ve şirin bir vasıta-i hayrattır."(1)
Üstad Hazretleri, gençliğinde gayrimeşru bir hayat yaşamış, her türlü günaha bulaşmış, zehirli lezzetlere alışmış birisinin yaşlandığı zaman duyduğu üzüntüyü ve çektiği elemi bu cümle ile ifade ediyor. Nefis, gençliği ve lezzetleri daimi zannediyor ve bunu ihtiyarlıkta kaybedince sızlanmaya başlıyor. Yani gençliğinde daldığı haram zevkleri ihtiyarlıkta bulamayınca büyük bir bunalıma giriyor. Çünkü gençliğindeki enerjiyi ve gücü ihtiyarlıkta kaybetmiş ve böylece günah işleyecek bir mecali kalmamıştır.
(1) bk. Lem'alar, Yirmi Altıncı Lem'a.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü