"Kevser-i Kur'ânîden süzülen tatlı, büyük bir havuzu kazanmak için, bir buz parçası nev'indeki şahsiyetini ve enâniyetini o havuz içine atıp eritendir..." "Buz parçası" ile "enaniyet" arasındaki bağı açıklar mısınız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Çünkü bu zamanda enaniyet çok ileri gitmiş. Herkes, kameti miktarında bir buz parçası olan enaniyetini eritmeyip bozmuyor, kendini mazur biliyor; ondan nizâ çıkıyor. Ehl-i hak zarar eder; ehl-i dalâlet istifade ediyor. Madem hakikat budur, Risale-i Nur dairesinin yakınında bulunan ehl-i ilim ve ehl-i tarikat ve sofî meşrep zatlar, onun cereyanına girmek ve ilim ve tarikattan gelen eski sermayeleriyle ona kuvvet vermek ve genişlemesine çalışmak ve şakirtlerini teşvik etmek ve bir buz parçası olan enaniyetini, tam bir havuzu kazanmak için o dairedeki âb-ı hayat havuzuna atıp eritmek gerektir ve elzemdir. Yoksa, Risale-i Nur'a karşı rakîbâne başka bir çığır açmakla hem o zarar eder, hem bu müstakim ve metin cadde-i Kur'âniyeye bilmeyerek zarar verir, zındıkaya bir nevi yardım olur."(1)

"Evet, bahtiyar odur ki, kevser-i Kur'ânîden süzülen tatlı, büyük bir havuzu kazanmak için, bir buz parçası nev'indeki şahsiyetini ve enâniyetini o havuz içine atıp eritendir."(2)

İman ve Kur’ân hizmetinde çalışan cemaat bir havuz, benlik duygusunu terk etmiş her bir fert ise bu havuzun içindeki sudur. Cemaat ruhu enaniyeti ve benliği kaldırmaz. Cemaate tabi olan birisi benliğini ve enaniyetini cemaat potasında eritmesi gerekir. Eğer eritemez ise namazını tek kılan kişinin cemaat sevabından mahrum kalması gibi, o da şahs-ı manevinin feyzinden ve sevabından mahrum kalır. Muhalefet yolunu tutarsa ihlası kaybeder ve cemaatin intizamına zarar verir. Bu yüzden, cemaat ile benlik bağdaşmaz, birbirine zıttır.

Yalnız şahsiyet ile benlik farklı şeylerdir. Şahsiyet, kişinin Allah tarafından verilmiş olan kabiliyeti ve maharetidir. Bu yönden her insan diğer insandan ayrı ve mümtazdır. Cemaatleşmenin manası da bu farklı ve mümtaz kabiliyetleri bir araya getirip birbirinden istifade ettirmesidir. Bu cihetle cemaat şahsiyetleri yok etmez ve kabiliyetleri köreltmez, aksine onlardan istifade eder.

Benlik ise, kişinin kendini üstün görmesi, başkalarını hakir görüp aşağılamasıdır ki, bu da cemaat ruhuna ve ihlasa tamamen zıttır. Bu yüzden, cemaate giren birisinin enaniyetini terk etmesi, benlik duygusundan sıyrılması elzemdir. Ama şahsiyetini ve istidadını cemaat için sergileyip gösterebilir. Buna enaniyet nazarı ile bakılamaz.

Dipnotlar:

(1) bk. Kastamonu Lahikası, (120. Mektup).
(2) bk. Lem'alar, Yirmi Birinci Lem'a.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

fakirullah

30.sözde ene mayi halinden daha da katılaşırsa buza inkılab eder, deniliyor. Bu asrın insanının enesinin böyle "buz" olduğunu yani arkasında kendini var eden Halık'ını hiç gösteremediğini anlıyoruz. Öncelikle enemizdeki bu ciddi durumun farkında olacağız. Sonra da bu buzu nasıl eritip Huve'yi gösterir hale gelebilirim, diye düşüneceğiz. Bunun Risalelerdeki en kestirme yolu enaniyetini hakikat ve cemaat havuzunda eritmektir. Fena fil ihvan düsturu ile kardeşlerinde fani ola ola kendi varlık iddiasından sıyrılmaktır. Enaniyetini eritmek derken, kendine varlık verme halinden kurtulmak, kendini kardeşlere karşı müsavi ve hatta nefis cihetiyle en aşağıda bilmek, kardeşler adına sevinip/üzülmek, kendini unutmak, hakkını kardeşine verebilmek, menfaatlerde kardeşini tercih etmek gibi “kendini sıfırlama” manaları anlıyoruz. Nefsimiz kendine bir kıymet vermek ister, ayrıcalıklı, üstün, özel olmak ister; ona bu fırsatları vermeyerek, istediklerinin tersini yaparak yokluğunu idrak ettiriyoruz.
Mesela nefsimiz cemaatte imtiyaz ister, herkes yere otursa, nefsimiz çayı kanepede içmek ister, elime verilsin ister; buna karşın biz en evvel yer sofrasına oturup nefsimizin bu hissini kıracağız, ta ki hissini haklı, kendini bir şey zannetmesin. Hizmette önde ücrette geride olmakla ene eriyecek inşallah. Hakiki varlık Cenab-ı Hak olduğu için gayrısına yani başta nefsimize vücud vermemek ile ene Huve'ye ayna olduğunu nefsimize idrak ettirebiliriz. Bunun için de her seferinde niyetimizi tashih ile, erimek kastıyla kardeşlerle birlikte olmalıyız ki o birliktelik nefsi marazımıza şifa olsun, buzumuz erisin, havuzu kazanalım.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...