"Kitab-ı âlemin yaprakları, enva-ı namadud, Huruf ile kelimatı dahi efrad-ı namahdud. Yazılmış destgâh-ı Levh-i Mahfuz-u hakikatte, mücessem lafz-ı manidardır âlemde her mevcut." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Kitab-ı âlemin yaprakları, enva-ı namadud,
Huruf ile kelimatı dahi efrad-ı namahdud.
Yazılmış destgâh-ı Levh-i Mahfuz-u hakikatte,
Mücessem lafz-ı manidardır âlemde her mevcud." (Mektubat, Yirmi Dördüncü Mektup, Birinci Makam, Dördüncü Remiz)
"Kitab-ı âlemin yaprakları, envâ-ı nâmâdud,"
Şu içinde yaşadığımız maddi kâinat, çok büyük bir kitap gibi sayfaları saymakla bitmez. Mesela cansızlar, bitkiler, hayvanlar, insanlar birer yaprak. Bunlar da kendi içlerinde sayısız yaprakları barındırıyor. Bitkiler içinde elma, armut, kavak, ıhlamur nevleri vesaire hepsi bir çeşit yaprak. Ayrıca Sema aleminin herbir galaksisi ve sistemi birer yaprak olduğu gibi, atmosfer tabakası, dağlar, denizler, nehirler, ormanlar, çöllerin hepsi birer yaprak mesabesindedir. Bunları saymaya kalkışanın ne gücü ne de zamanı yeter.
"Huruf ile kelimatı dahi efrâd-ı nâmahdud."
Kâinat kitabında bulunan sayısız yaprakların her bir yaprağında yine sayısız kelimeler ve harfler mevcut. Mesela, arılar bir yaprak ise her bir arı kolonisi bir kelime her bir arı da teker teker bir harf gibidir. Bunu diğer türlerine ve fertlerine tatbik edebiliriz. Bunlar da sınırsız derecede fazladır. Saymakla bitmez.
"Yazılmış destgâh-ı Levh-i Mahfuz-u hakikatte,"
Kâinatta cereyan eden her bir olay her bir sanat her bir eser canlı cansız her bir tür ve yaşam formları kısaca her şey levh-i mahfuzda kılı kılına yazılmış ve işler bu yazılana göre yapılmaktadır.
"Mücessem lafz-ı manidardır âlemde her mevcud."
Kâinatta her bir varlık her bir sanat ve her bir eser kaderde yazılan planın cisimleşmiş birer hâli gibidir. Kader planında ne yazılmış ne çizilmiş ise, maddi kâinat o plana o çizime göre hayata geçiyor ne bir eksik ne bir fazla.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü