"Lezzet" ve "Saadet" münasebeti nasıldır?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Lezzet"; maddî ve cismani hazzı ifade ederken, "saadet" kalbi ve ruhani mutluluğu ifade eder.

Çok sevdiğimiz bir dostumuzun ikram ettiği bir meyveden veya yemekten dil lezzet alır, dostumuzun bizi ağırlamasından ruhumuz lezzet alır, kalbimize huzur verir ve saadet bahşeder.

Bir mümin bu dünyada refah ve zenginlik içinde yaşayamasa bile mesut bir hayat sürer. Bir insan kendisini Allah’ın kulu, bu kâinatı O’nun mülkü ve bütün varlık âlemini Rabbinin onun hizmetine verdiği ordular olarak görürse, bu başlı başına bir saadettir. Bu şerefe ermiş bir kul, az bir gıda ile de beslense ruhu ve kalbi gerçek saadetten nasibini alırlar. Birisi o nimetin insana verdiği fayda, diline verdiği tat, gözüne hoş görünmesi gibi lezzetlerdir. İkinci lezzet ise kendi ifadesiyle “iltifat-ı şahane” lezzetidir. Yani, Rabbim bana iltifat ediyor, ben O’nun misafiriyim, bu nimetler O’nun rahmetinden geliyor.

İnanmayan kişinin dünya zevkleri ve lezzetleri, nefsin tatmininden öteye gitmez. Allah’ın eseri olma, O’nun mülkünde yaşama, O’nun nimetleriyle beslenme gibi ruhanî ve kalbî lezzetlerden mahrum kalır.

Demek oluyor ki, refah ve zenginlik başka, saadet daha başkadır. Mesut bir hayat geçirmekten mahrum nice zenginler olduğu gibi, dünyada saadetle yaşayan nice fakirler de vardır.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
L
Okunma sayısı : 1.830
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...