"Maani-i amîka veya müteferrikayı bir suret-i sehl ve basitada tasavvur veya tasvir etmek için, nasın kelamında istiârât-ı kesireyi irad ederler..." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

“Maani-i amîka veya müteferrikayı bir suret-i sehl ve basitada tasavvur veya tasvir etmek için, nasın kelamında istiârât-ı kesireyi irad ederler. Demek, müteşabihat dahi istiârâtın en ağmaz olan kısmıdır. Zira en hafî hakaikin suver-i misaliyesidir. Demek, işkâl ise, mananın dikkatindendir, lafzın iğlâkından değildir.” (Muhakemat, Üçüncü Makale, Dördüncü Meslek)

Derin ve dağınık manaları, basit ve kolay bir şekilde anlatmak için ayetler istiare sanatını çoklukla kullanır.

İstiare hakiki mana ile mecazi mana arasındaki benzerlikten dolayı bir kelimenin manasını geçici olarak alıp başka bir kelime için kullanma sanatıdır.

Müteşabih ve teşbihler de istiare sanatının en ağmaz yani en derin, kolay anlaşılmayan bir türü bir çeşidi oluyor. Çünkü teşbihin görevi en derin en ince en dağınık manaları anlaşılır hale getirmektir. Bu sebeple ayet ve hadislerde teşbih sıklıkla kullanılır.

Soyut, derin, dağınık, uzak olan manalar temsil ve teşbih yolu ile akla yakınlaştırılır. Şayet ayetler manaları bu yolla anlatmasa idi, ayetler muğlak ve anlaşılmaz olacaklardı.

Bu durumda bazı müteşabih ayetlerin anlaşılmasının zorluğu ifade ve lafızdan gelen bir işkal bir zorluk değil, mananın derin ve dağınık olmasından dolayıdır. Ayetler -haşa- lafzı zora sokmamış zor olan manayı kolay ve anlaşılır kılmak için teşbih ve istiarelerden faydalanmıştır.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...