"Mahbublarınızdan nihayetsiz firakların yaralarını tedavi edip merhem süren bir Mahbub-u Baki'niz var. Madem o var ve Baki'dir, başkaları ne olursa olsun merak çekmeyiniz." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Sizlere müjde! Mahbuplarınızdan nihayetsiz firakların yaralarını tedavi edip merhem süren bir Mahbub-u Bakiniz var. Madem o var ve bakidir; başkaları ne olursa olsun, merak çekmeyiniz." (Mektubat, Yirminci Mektup, Birinci Makam)
İnsan kâinatta her şeye karşı bir alaka duyuyor, dostluk ve ünsiyet kuruyor, ama alaka duyduğu ve dostluk kurduğu her şey gözü önünde yok oluyorlar. Onlardan ayrılmak da insanın ruhunda derin yaralar açıyor ve kalbini sızlatıyor.
İnsanın kalbinde dünyaya karşı ne kadar alaka ve muhabbet varsa, o kadar da azap ve acı var, demektir. Çünkü sevdiği ve alaka duyduğu her şey ölümle yok olup gidiyor ve insana ayrılık acısını tattırıyorlar.
Bu firak ayrılığından neşet eden acıların dermanı, insanın teveccüh ve alaka duyduğu hatta perestiş ettiği her şeyin, Allah’ın sonsuz isim ve sıfatlarının birer tecellileri olduğunu bilip, asıl muhabbete layık Allah’ın olduğunu idrak etmektir. Sevilmeye layık her şey, bütün güzellikler Allah’ın ihsanıdır. Allah ise ezelî ve ebedîdir, fena ve yokluk ona arız olamaz.
Allah’ı bulan her şeyi bulmuş olur, çünkü her şey onun irade ve kudreti ile kaimdir. Onu bulan her şeyi bulur, onu kaybeden her şeyi kaybeder.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü