"Nev-i beşerde envâen dalâlete düşen fırkaların sebeb-i dalâletleri, imamlarının kusurudur. Evet, imamları bâtından bahsetmişlerse de meşhudatlarına itimad ve iktifa ederek esnâ-i tarikten dönmüşlerdir." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Kur'ân'ın bu hâsiyeti beşerin eserlerinde bulunmadığı gibi, melekût cihetine geçen evliya ve sair büyüklerin netaic-i fikirlerinde de bulunamamıştır. Ve eşyanın bâtınına dalmış olan İşrâkiyun ve âlem-i gayba nüfuz eden Rûhâniyun dahi Kur'ân'ın bu hâsiyetini bulamamışlardır. Zira onların nazarları mukayyet olduğundan, hakikat-i mutlakayı ihata edemez."

(...)

"Arkadaş! Nev-i beşerde envâen dalâlete düşen fırkaların sebeb-i dalâletleri, imamlarının kusurudur. Evet, imamları bâtından bahsetmişlerse de meşhudatlarına itimad ve iktifa ederek esnâ-i tarikten dönmüşlerdir. Ve حَفَظْتَ شَيْئًا وَغَابَتْ عَنْكَ اَشْيَاءُ kavline mâsadak olmuşlardır."(1)

İnsan aklı hakikatleri tam ihata edemediği için, sadece aklı esas alan felsefeciler, eşyanın hakikatini, insanın ve kâinatın yaratılış sırrını bilememişler ve hakikate nüfuz edememişlerdir.

Kur’ân ve İslam, kâinatı tamamıyla ihata edip Allah’ı bütün sıfatlarıyla tarif ediyor. Filozoflar ise ancak hakikatlerin uçlarını ve kırıntılarını tarif edebiliyorlar ki, bu da bütünün yanında gayet sönük ve yetersiz kalıyor. Kemalin kırıntılarını görmek, bütününe vakıf olmak mânasına gelmiyor.

"Arkadaş! Nev-i beşerde envâen dalâlete düşen fırkaların sebeb-i dalâletleri, imamlarının kusurudur . ... "

Mesela, Aristo, bir hususta hakkı yakalamış olsa da birçok hususlarda batıla saplanmıştır. Peygamber varisi olan İmam-ı Gazali, Şah-ı Nakşibendi, Abdülkadir Geylani, İmam-ı Rabbani, Bediüzzaman Said Nursi gibi büyük mürşidler ve hakikat önderleri, Kur’ân rehberliğinde hakka nüfuz etmişlerdir.

(1) bk. Mesnevî-i Nuriye, Zeylü'l-Habbe.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...