Peygamber Efendimizin âdet nevindeki sünnetlerine ittiba etmenin, ibadet olmasına itiraz edenlere ne cevap verilebilir? Kur’ân Peygambere uymayı emrediyor mu?
Değerli Kardeşimiz;
Peygamber Efendimize (asm) ve onun sünnetine uymayı emreden ayetler, o düşüncedeki insanlara verilecek en güzel cevaptır. Bunlardan bazılarını aşağıda takdim ediyoruz:
"(Resûlüm!) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
De ki: Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez." (Âl-i İmran, 3/31, 32)
"Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygambere ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin..." (Nisa, 4/59)
“Allah’a ve Rasulüne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin...” (Enfal, 8/46)
“Oysa aralarında hüküm vermesi için Allah’a ve Peygamberine davet olunan mü’minlerin sözü ise, 'İşittik ve itaat ettik.' demeleridir. İşte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir.”
“Kim, Allah’a ve Peygamberine itaat eder ve ondan korkar, sakınırsa; işte kurtuluşa erenler de bunlardır.” (Nur, 24/51, 52)
Bu ayetlerdeki sarih ve zımmı bütün emir ve tavsiyeler, Peygamber Efendimiz (asm)'in sünnetine uymanın zaruriyetine ve hakkaniyetine işaret ediyor.
Resul-i Ekrem Efendimiz (asm)’in sünnetlerinin büyük bir kısmı namaz, oruç, zekât, hac gibi İslam’ın şartlarıdır ki, bunlara uymak zaten bütün Müslümanlara farz ve vaciptir. Bunlar, Allah emrettiğ için farz, Resulullah Efendimiz (asm.) yaptığı için de sünnettir.
Resul-i Ekrem Efendimiz (asm)'in, farzların dışında yapmış olduğu nafile ibadetlere uymak müstehaptır. Yani uyunca büyük bir sevap kazandıran ve uyulması güzel olan sünnetlerdir; duha ve evvabin namazları gibi. Bu gibi ibadetlerin tercihi insana bırakıldığı için, terkinde günah yoktur, lakin büyük bir sevaptan mahrum kalmak vardır.
Bu gibi sünnetleri tağyir etmek, yani değiştirip, yerine başka bir şey ihdas etmek bidattır, bidat ise ateş demektir. Yani Peygamber Efendimiz (asm)'in ibadet cihetindeki sünnetlerini değiştirip, yerine başka şeyleri yerleştirmenin cezası ateştir.
Peygamber Efendimiz (asm)'in ibadetlerin dışındaki yeme, içme, yürüme, uyuma gibi günlük işlerde ona uymak, onu taklit etmek ise, âdetlerimizi ibadete çeviren büyük bir kâr ve nurlu bir iksirdir. Bu gibi âdet olan işlerde Allah Resulüne uymamakta herhangi bir günah yoktur, lakin onun o bereket ve nurundan istifade edilmez.
Her mümin Habib-i Edip Efendimiz'in (asm.) güzel ahlakını örnek almalı, sünnetlerini hayatına tatbik etmelidir. Bu, ona ümmet olmanın ve onu sevmenin icabıdır. Habib-i Kibriya Efendimiz’in her hareketinde, her tavrında ve her sözünde nice hikmetler, alınacak dersler ve ibretler vardır.
Cenab-ı Hak, “Üstad-ı Mutlak, Muktedâ-yı Küll, Rehber-i Ekmel, Şems-i Hidayet” olan Resul-i Ekrem Efendimizi (asm), her hususta bütün insanlık için en güzel bir model, eşsiz bir rehber, en mükemmel bir mürşit ve numune-i imtisal olarak göndermiştir. Habib-i Edip Efendimiz (asm)’ın sünnetlerini hayatlarına tatbik edenler, dünyevi ve uhrevi saadete nail olurlar. Bir mümin her hâlinde, her sözünde ve her işinde sünnetlere uyduğu nispette kıymet kazanır, istikamet çizgisinde yürür.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü