"Rızka iştiha ve iştiyak, bir nevi şükr-ü fıtrîdir. Ve telezzüz ve zevk dahi gayr-ı şuurî bir şükürdür ki, bütün hayvânatta bu şükür vardır. Yalnız insan, dalâlet ve küfürle o fıtrî şükrün mahiyetini değiştiriyor, şükürden şirke giriyor." İzah eder misin?
Değerli Kardeşimiz;
Her şey aslı ve esası itibariyle mükemmel olarak yaratılmıştır. İnsanın dışındaki bütün mahlûkat, kendine verilen fıtrî vazifelerini mükemmel ve kusursuz olarak yapıyorlar.
Mesela, arının fıtrî vaziyesi ve yaratılış gayesi bal yapmaktır. Arı da bu vazifesini mükemmel bir şekilde ifa ediyor hem de fıtrî şükrünü yapmış oluyor. Diğer varlıklar da vazife ve şükürleri kusursuz bir şekilde yapıyorlar.
Yüce Allah, insanı hilkat ağacının en mükemmel en şereflisi yapmış, bütün mahlûkatı hizmetine musahhar kılmış, akıl, ruh, kalb ve vicdan gibi manevî latifelerle ve en güzel duygularla süslemiş, organlarını meyvesi olarak yaratmış, onu arzın halifesi seçmiş, yaratılmışların ruhuna göre harika bir şekilde tanzim ederek âza ve duygularını her nimetten istifade edecek bir şekilde terbiye etmiştir. Bu sayısız ihsanlara karşı insanın şükür, hamd ve sena ile mukabele etmesi, imanî ve vicdanî bir vazifesidir.
Lakin imtihanın bir icabı olarak, iradesini istediği şekilde kullanmasında setbest bırakılan insan, yaratılış gayesine münasip hareket etmiyor, şükür vazifesini yerine getirmiyor, bu mükemmel nizama müdahale edip şeklini ve rengini değiştirip bozabiliyor. Yani insan irade ve niyet kuvvetini iman ve ibadet yolunda değil de küfür ve dalalet yolunda kullanırsa, fıtratında var olan şükür programını bozup şirke çevirebiliyor. Hâlbuki insanın mahiyetine konulan bütün âza ve duygular, şükür için verilmiştir. İnsan nimetleri, inkâr ile veya sebeplere vermek suretiyle şirke dönüştürüyor.
Mesela, dil tatma vazifesinde aslı itibari şükür içindedir. Lakin insan bu şükrü ancak iman ve ibadet gözlüğü ile görebilir. Yoksa küfür ve dalalet gözlüğü ile bakarsa, o dil adi bir kapıcı derecesine düşer. Yani iman nazarında dil, lezzetler âleminin yüksek bir müfettişi iken, küfür ve dalaletin nazarında âdi bir ahır bekçisi durumundadır. Diğer duyguları da buna kıyas edebiliriz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü