Şakk-ı Kamer mucizesinin vukuu ve mahiyeti ile alakalı cevabın giriş kısmını cümle cümle açar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
Üstad Hazretleri, “Eğer inşikak-ı Kamer vuku bulsa idi, umum âleme mâlûm olurdu. Bütün tarih-i beşerin nakletmesi lâzım gelirdi?” sualine şöyle cevap vermiştir:
"İnşikak-ı Kamer dava-yı nübüvvete delil olmak için o davayı işiten ve inkâr eden hazır bir cemaate, gecede, vakt-i gaflette ani olarak gösterildiğinden; hem ihtilaf-ı metâli ve sis ve bulutlar gibi rü’yete mâni esbabın vücudu ile beraber, o zamanda medeniyet taammüm etmediğinden ve hususi kaldığından ve tarassudat-ı semaviye pek az olduğundan; bütün etraf-ı âlemde görülmek, umum tarihlere geçmek, elbette lazım değildir." (Mektubat, On Dokuzuncu Mektup, Şakk-ı Kamer Mucizesine Dairdir)
Bütün tarihlerin bu hadiseyi nakletmelerinin mânileri şöyle sıralanmıştır:
- İnşikak-ı kamer mucizesi belli bir cemaate gösterilmiştir.
- Gaflet vaktinde yani geceleyin ve ani bir şekilde olmuştur.
- Ayın doğuşu farklı ülkelerde ayrı zamanlarda meydana geldiğinden, bütün insanların görmeleri mümkün değildir.
- Görülmesinin mümkün olduğu yerlerde de sis, bulut gibi görmeye mâni unsurlar olabilir.
- Medeniyet bütün ülkelerde inkişaf etmediğinden, çoğu ülke semayı devamlı tarassud etme durumunda değildir. Zaten ilk uzay çalışmasının 10 Aralık 2018 de Sovyetler Birliği'nce başlatıldığı dikkate alınırsa, tarihlerin böyle bir hadiseden söz etmelerinin mümkün olamayacağı da açıkça görülür.
Bu şıklar dikkate alınmayarak, sanki bu mucize önceden bütün dünyaya ilan edilmiş ve herkes onun tahakkukunu bekliyor gibi ve dünyanın her yanından bu mucize seyredilebilecek gibi düşünmenin hakikatle bağdaşacak bir ciheti yoktur.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü