Sekizinci Söz'deki; "Kendi kendine ünsiyet eder." ifadesi, tam olarak ne demektir, biraz açabilir misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Ünsiyete “dostluk, alışmak, arkadaşlık kurmak” gibi manalar veriliyor.

Bir önceki cümle “…güzel ahlâklı olduğundan güzel şeyleri düşünür, güzel hülyâlar eder.” şeklinde son bulduğundan, bu cümlede geçen “kendi” kelimelerinden ikincisini “güzel şeyler düşünmekle ve güzel hülyalarla ünsiyet eder, onlarla ruhu rahat bulur” şeklinde anlamamız gerekiyor. Güzel şeyler düşünen ve ulvi hakikatleri tefekkür eden insan ilim ve irfanla ünsiyet etmiş olur.

On Birinci Söz’den konumuza ışık tutan bir hakikat dersi:

“Şimdi, hayatının saadet içindeki kemâli ise, senin hayatının âyinesinde temessül eden Şems-i Ezelînin envârını hissedip sevmektir.”(1)

Kendi hayatında tecelli eden ilâhî isim ve sıfatların nurlarından feyz alabilen bir müminin, o nurları sevmekle bulduğu rahat ve huzur, dostlarıyla ünsiyetten edindiği zevkle kıyas kabul etmeyecek kadar ileridir. İnsanın kendindeki bu esmâ tecellilerini düşünmesi de bir cihetle “kendi kendine ünsiyet etmesi” demektir.

Burada, Cevşen-i Kebir'de geçen ilticalardan birisini nakletmek isteriz:

Ya enise men la enise lehu! / Ey dostu olmayanların dostu,

Bu kalbi yakarış bize Üstadımızın her zaman başı üstünde asılı olan dersinden birincisini hatırlatıyor:

“Dost istersen Allah yeter.”(2)

O halde ünsiyetin en ileri derecesi kalbin “iman, tevhid, teslim ve tevekkül” ile mazhar olduğu ünsiyettir.

Dipnotlar:

(1) bk. Sözler, On Birinci Söz.
(2) bk. Mektubat, Yirmi Üçüncü Mektup, Yedinci Sualiniz.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...