"Selbi" ve "Zati" ne demektir?
Değerli Kardeşimiz;
Zati ve selbi sıfatlar; Allah’ın aynı sıfatlarına işaret eden iki farklı mefhumdur. Yani sıfatlara işaret etme bakımından zati sıfat ile selbi sıfat arasında bir fark bulunmuyor.
Kelime olarak zati Allah’ın zatına has bir durumu ifade ederken, selbi kelimesi de "eksik ve kusuru yok etme" manasına geliyor. Mesela, vücut sıfatı Allah için yokluğu selbeden (yok eden) zati bir sıfattır.
Allah’ın zati ve selbi sıfatları şunlardır:
a. Vücut: Var olmak veya yokluğu düşünülememek demektir.
b. Kıdem: Allah ezelidir veya başlangıcı olmamak demektir.
c. Beka: Allah ebedidir ve sonu kesinlikle yoktur.
d. Muhalefetü’n-Lil-havadis: Allah, yarattığı hiçbir varlığa, hiçbir varlık da 0’na benzemez.
e. Kıyam bi-nefsihi: Allah’ın varlığı başka varlıklara dayanmaz, bütün varlıklar 0’na dayanır.
f. Vahdaniyet: Allah birdir ve şeriki yoktur.
Bir de Allah’ın subuti sıfatları vardır, bunlar yedi tanedir.
Allah’ın subuti sıfatları şunlardır:
a. Hayat: Allah’ın diri olmasıdır.
b. İlim: Allah’ın her şeyi her şeyi ile ezelde bilmesidir.
c. İrade: Allah’ın yapmak istediği her şeyde serbest olmasıdır.
d. Kudret: Allah’ın her şeye gücünün yetmesidir.
e. Semi: Allah her şeyi işitir.
f. Basar: Allah her şeyi, her şeyi ile görür.
g. Kelam: Allah hiçbir azaya ve sese ihtiyaç duymaksızın konuşur.
Allah’ın zati sıfatları ile subuti sıfatları arasındaki fark:
Zati sıfatlar, Allah’a mahsus olup, başka hiçbir varlıkla müşterekliği söz konusu değildir. Hâlbuki subuti sıfatlar, mahiyet farkıyla da olsa insanlarda da bulunuyor.
Meselâ; Allah kadimdir, fakat insan kadim değildir. Buna mukabil Allah irade sahibi olduğu gibi, insan da cüz-i irade sahibidir. Allah’ın iradesi sonsuz ve mutlaktır, insanın iradesi ise sınırlı ve kayıtlıdır. İnsanların kendileri gibi iradeleri de Allah’ın kudret ve iradesi ile var olmuştur.
Zati sıfatların başka varlıklarla bir benzerlikleri yoktur. Mesela, Allah’ın kadim / ezeli olması zat-ı akdesine mahsus bir durumdur. Buna mukabil, subuti sıfatların diğer varlıklarla da münasebetleri vardır.
Meselâ; Allah’ın görmesi, kendi zatının dışındaki varlıkların vücuduyla alakalıdır. Keza Allah’ın yaratması, yaratıkların hepsiyle alakalıdır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Kanaatimce şöyle de ifade edilebilir:
Allah'ın zati sıfatları birer unvan mülahazadır. Yani onun ne olmadığını ifade ederler. Zaten zati sıfatlarının diğer ismi tenzihi/selbi sıfatlardır. Yani onu, nakıs ve kusurlu sıfatlardan tenzihi içindir. Ama sübuti sıfatlar ise onun ne olduğu ifade eder. Tecellisi ve cilvesi olan hakiki ve zati sıfatlardır. Ama zati sıfatlar için tecelliden söz edilmez ve caiz de değildir. Çünkü sadece onda bulunur. Her iki sıfatın ortak noktasından birisi de zatın lazımı zarurisi olan manalar olmasıdır.
Aşağıdaki Vâcibül vücud sıfatı için ünvan mülahaza der.
Diğer bir farkı da şöyle hülasa edebiliriz: Fiili sıfatlar(esma) sıfatı gayriyedir. Sübuti sıfatlar ne ayn ne de gayrdır. Zati sıfatlar sıfat-ı aynidir. (ona mahsus olması)
Tekvîn sıfat değil mi?
Burda bir kaç soru çıkıyor. İmam Maturidi neden Kudret sıfatı ile Tekvini ayrırmış? Ona göre Kudret ne Tekvin nedir. İmam Eş'ari Ebü'l-Hasan Neden Tekvin ve Kudret sıfatlarını bir görmüş görme sebebi nedir? Risale-i Nur'da Tekvin Sıfatı biraz araştırdım epey geçmekte ama diyorsunuz İmam Eş'ari Ebü'l-Hasan görüşü hakimdir derdim olayı anlamak.