"Sen kendi nefsinde görmediğin veya görmek istemediğin kusurunu gör, bir hisse de ona ver." Burada haksızlığa uğrayan zaten kendisi, kusurlu taraf karşıdaki adamdır. Nasıl kusurunu görmesi gerekir?
Değerli Kardeşimiz;
Herhangi bir hadisede, bir insanın tamamen kusursuz olduğu düşünülemez. Onun da mutlaka bir kusuru vardır.
Bizde olan bu kusura iki şekilde bakmak gerekir:
Birisi, daha önce işlediğimiz günahların ve hataların bir neticesi olarak haksızlığa uğramamızdır ki, bu da kaderin adalet etmesi demektir.
Diğeri ise, bizzat haksızlığa uğradığımız hadisede göremediğimiz ya da görmek istemediğimiz kusurlarımızdır. Bazen bir hadisede yüzde yüz haklı gibi olabilir, zulme uğramış olabiliriz. Lakin görmediğimiz ya da göremediğimiz maddi manevi kusurlarımız da olabilir. İşte Üstadımız tamamen karşı tarafa verdiğimiz bütün bu gibi kusurların insaf düsturuyla kendimize de bir hisse almamızı tavsiye eder ki, af yolunu tutmamıza vesile olsun.
İnsaf kelimesi arapça yarım anlamında olan nısf kelimesinden türetilmiş olup, bu gibi durumlarda kendimize de hatanın yarısını alıp karşıdaki insana zulmetmemeye bizi götürür. Bu değerlendirme bizim milletin âleminde o kadar yer etmiş ki "Bir elin nesi var, iki elin sesi var." denilerek, hem yardımlaşmayı hem de hataları bölüşmek esaslı bir yolun irade edilmesi istenmektedir.
Bu bakımdan, her hadisede nefsimize bir kusur payı vermekte fayda vardır. En azından nefis terbiyesi bunu iktiza eder.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Burada iki mümin arasındaki husumete ya da kavgaya göre cevap verildiği için, mana böyle oluyor. Yoksa genel anlamda nebi ve bebeklerin durumu farklılık arz edebilir. İmtihan ya da isimlerin tecelli etmesi gibi.