"Şeytan, evvela şüpheyi kalbe atar. Eğer kalp kabul etmezse, şüpheden şetme döner." Şüphe ve şetm arasındaki ilgi ile açıklar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
Şüphe, tereddütte bırakmak ve bir konudaki inancı ve kesinliği sarsmak demektir.
İnsan kalbine gelen bir şüpheden dolayı, "Acaba?" derse, onu daha da ileriye götürür. Bu kez şeytan şüphe verdiği konu hakkında adamın hayallerine bazı nahoş manzaralar getirir.
Kişinin yapacağı şey; o çirkin manzaralara takılmadan yoluna devam etmektir. Aksi takdirde, zamanla tehlikeli bir zemine doğru kayar.
Kalbine gelen ufak bir şüpheye ve vesveseye ehemmiyet vermezse, ondan etkilenmez.
Şetm; çirkin manzara ve çirkin sözler demektir.
Namazın farz ibadet olduğunu bilen bir mümine şeytan; "Allah'ın bizim namazımıza ne ihtiyacı vardır. Niyetimizin temizliği önemlidir." gibi vesveseler verir.
Bu vesveseye ehemmiyet verilmezse, şeytan bu kez silahı değiştirir. Bakar ki, onun namazı bırakması ve bu şüphelere inanması mümkün değildir. Bu kez namazının manevi zevkini ve huzurunu bozmak için, hayaline bazı pis manzaraları getirir. Ta ki vesveseli adam kabinin bozulduğunu zannedip, namazı terk etsin. Nitekim bu şekilde namazını terk eden çok kimse vardır. İşte şeytanın bu ikinci silahı, şetimdir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
"Bu vesveseye ehemmiyet verilmezse, şeytan bu kez silahı değiştirir. Bakar ki, onun namazı bırakması ve bu şüphelere inanması mümkün değildir. Bu kez namazının manevi zevkini ve huzurunu bozmak için, hayaline bazı pis manzaraları getirir."
Şeytan her zaman önce şüphe sonra şetm mi veriyor. Şüpheyi reddedersek ardından her zaman kötü hayalet, hatıralar mı veriyor.
Sanki bu art arda her zaman böyle olmuyor gibi? Önce şüphe sonra şetm?
Sanki bazen direkt şetm de veriyor. Namazın ortasında bir anda kötü bir hayal geliyor.