Şeytan şüpheyi niçin önce akla değil de kalbe atıyor?
Değerli Kardeşimiz;
İmanın mahalli kalptir. Akla gelen şüphelere, ehemmiyet verilmediği ve üzerinde durulmadığı takdirde kalbe bir zarar vermez.
Bazen şüphe ile vesvese karıştırılıyor. Aklın fizik olayları konusunda, “Acaba şöyle mi, yoksa böyle mi?” gibi tereddütlere düşmesi, araştırma yaparak gerçeği bulması zaten onun görevidir. Hiçbir şeyin aksini düşünmeyen, bildiği ile yetinen bir akıl terakkiye manidir.
İmanî meselelerde ise durum farklıdır. Mesela, meleklerin varlığı konusunda aklın şüpheye düşmesi, o nuranî varlıkların olmamalarına da olmaları kadar ihtimal vermek demek olur ki, Üstadımız böyle bir tarafsız düşünce için “muvakkaten bir dinsizliktir” ifadesini kullanır.
Daha önce de beyan edildiği gibi, kalbin inanması da sevmesi de korkması da,..., kelimesizdir. Ona zarar vermek üzere şeytanın attığı vesveseler de kelimesizdir. Yani bunlar kelimelere dökülmüş fikirler halinde kalbe intikal edemezler.
Fikirleri değerlendirmenin yeri kalp değil akıldır. Nitekim burada da şeytanın vesveseyi önce kalbe attığı beyan edilmiştir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Vesvese veya şüphe Akıl kalb hayal ruh vb duygulardan herbirine gelebilir mi İZAH EDERMİSİNİZ
Evvel tahayyül olur, sonra tasavvur gelir.
Sonra gelir taakkul, sonra tasdik ediyor, sonra iz'an oluyor, sonra gelir iltizam, sonra itikad gelir.
İtikadın başkadır, iltizamın başkadır. Her birinden çıkar bir hâlet: Salâbet itikaddan,
Taassub iltizamdan, imtisâl iz'andan; tasdikten iltizam, taakkulde bîtaraf, bîbehre tasavvurda.
Tahayyülde safsata hasıl olur, mezcine eğer olmaz muktedir. Batıl şeyleri güzel tasvir etmek, her demde,
Safi olan zihinleri cerhdir, hem idlâli
buna göre ilk 3 mertebede(tahayyul,tasavvur,taakkul) vesvesenin bu 3 mertebeye geldiğini söyleyebilirmiyiz...
İnsan bu 3 mertebeyi diğer mertebeler ile karıştırdığından vesveseye düşüyor.
peki sizin" İmanî meselelerde ise durum farklıdır. Mesela, meleklerin varlığı konusunda aklın şüpheye düşmesi, o nuranî varlıkların olmamalarına da olmaları kadar ihtimal vermek demek olur ki, Üstadımız böyle bir tarafsız düşünce için “muvakkaten bir dinsizliktir” ifadesini kullanır." BU ŞÜPHE AKLIN HANGİ MERTEBESİ İLE OLUYOR KI?