Altıncı Hakikat
İçerikler
-
Onuncu Söz, Altıncı Hakikat hakkında bilgi verir misiniz?
-
Sermediyet ile Baki isminin alâkası nasıldır? "Sermediyet" kelimesini izah eder misiniz?
-
"Misafirhane-i dünyada, perişan bir surette, muvakkaten toplanmışlar." İnsanlarda ne gibi bir perişanlık var?
-
"Hem bütün o raiyyet, Sani-i Zülcelal’in kıymettar ihsanatının numunelerini ve harika sanat antikalarını çarşı-yı âlem sergilerinde, ticaret nazarında temaşa etmek için, şu teşhirgahta birkaç dakika durup seyrediyorlar; sonra kayboluyorlar." İzah?
-
"Herkesin istidadına göre -eğer kaybetmezse- orada bir saadeti vardır." Burada "istidat" ile kastedilen mana nedir? İstidad ile âhiret saadeti arasındaki alaka nedir? "Eğer kaybetmezse" tabirinin hususan ehli imana bakan manasını açıklar mısınız?
-
"Evet, öyle sermedi bir saltanat, muhaldir ki: şu faniler ve zail zeliller üstünde dursun." cümlesiyle ebedî hayatın olacağı, sermedi saltanatın böylece devam edeceği nazara veriliyor. O sermedi saltanat neden bunlar üzerinde ebediyen tezahür istiyor?
-
Handaki misafirlerin kendine mahsus fotoğrafıyla handaki sûretleri almalarını ayrıca hizmetkârlar vasıtasıyla misafirlerin de fotoğraflarının tespit edilmesini nasıl anlamalıyız?
-
Altıncı Hakikat'te dokuz esası anlamanın ve idrak etmenin yolu “sarhoş olmama” şartına bağlanıyor. Burada farklı alternatif kelimeler yerine “sarhoş” tabirinin tercihi nedendir?
-
Birinci Esas'ta “o han gibi bu dünya dahi kendi için değil...” denilip üç nokta konulmasından anlaşılıyor ki, bu cümlenin tefekkür edilmesi isteniyor. Bu hususta fikrinizi öğrenebilir miyiz?
-
"Darü's-selâm" nedir?
-
"Hem anlarsın ki, şu dünyadaki tezyinat, yalnız telezzüz veya tenezzüh için değil. Çünkü bir zaman lezzet verse, firakıyla birçok zaman elem verir. Sana tattırır, iştihasını açar, fakat doyurmaz..." Devamıyla izah eder misiniz?
-
"Evet, her şeyin vücudunun müteaddit gayeleri ve hayatının müteaddit neticeleri vardır..." Haşiyenin tamamını açıklar mısınız?
-
Bir mahlukun üç mühim gayesinden birincisinin “O şeyin Saniine” baktığı ifade ediliyor ve vücuda gelemeyenlerin, belki bilkuvve niyet hükmünde olan istidadının da bu gaye için kâfi olduğu belirtiliyor. Bu noktayı açar mısınız?
-
Birinci Haşiyede ikinci gaye olarak mahlûkatın mütalaa edilmesinde “melekler, cinler, hayvanlar ve insanlar” sıralanıyor. Burada hayvanların mütalaasını nasıl anlamalıyız?
-
"Hem anlarsın ki, şu fânî masnuât fenâ için değil. Bir parça görünüp, mahvolmak için yaratılmamışlar. Belki, vücudda kısa bir zaman toplanıp, matlûb bir vaziyet alıp; tâ sûretleri alınsın, timsâlleri tutulsun, manaları bilinsin..." Devamıyla izahı?
-
"Nebatatın, ruha benzeyen kanun-u teşekkülatı, çok inkılaplar geçirmekle beraber, zerrecikler gibi çekirdek ve tohumlarında muhafaza edilmesi..." Geçirilen inkılaplar nasıl anlaşılmalı? Ayrıca bunun ahiret ve haşirle münasebeti nedir?
-
İnsanın ipi boğazına sarılıp başıboş bırakılmadığı Altıncı Hakikatin Altıncı Esasında zikrediliyor. Ancak dünyadaki hadisata baktığımızda, sanki herkesin serbest ve müstakil hareket ettikleri görünüyor. Bunu nasıl açıklarsınız?
-
"Bütün amellerinin suretleri alınıp yazılır ve bütün fiillerinin neticeleri muhasebe için zaptedilir." cümlesini nasıl anlamalı, amel ile fiil arasındaki fark nedir?
-
Yedinci Esas'ta, baharda yeni gelecekler için eskilerin yerlerini boşaltmaları tefriğat olarak değerlendirilir. Burada “tefriğat” kelimesi hangi manada ve niçin kullanılmıştır?
-
"Güz mevsiminde yaz, bahar âleminin güzel mahlûkatının tahribatı”nın “zîşuura vazifesini unutturan gafletten ve şükrünü unutturan sarhoşluktan ikazat-ı sübhaniye” olduğu ifade ediliyor. Bu cümleyi biraz açıklar mısınız?
-
Altıncı Hakikat'te, “Rahman olan Allah âhirette has ibadına öyle ikramlar edecek...” ifadesinde geçen “has ibad” nasıl anlaşılmalıdır? Has olmayanların durumu nasıl olacaktır?
-
"Rahmân, öyle bir âlemde, öyle has ibâdına öyle ikramlar edecek; ne göz görmüş, ne kulak işitmiş, ne kalb-i beşere hutur etmiştir. Âmennâ!" Bu ifade hadis midir? Bu habere “Amenna” diyen kişiler, o saadete ermek için neler yapmalıdırlar?