Beşinci Hakikat

İçerikler


  1. "İsm-i Mucîb ve Rahîmin cilvesidir." cümlesini nasıl anlamalıyız?

  2. Beşinci Hakikatte şefkat kapısından âhiretin ispatına giriliyor ve “Ubudiyet-i Muhammediye” nazara veriliyor. Bâb-ı şefkatle, Ubudiyet-i Muhammediyenin münasebetini, İsm-i Mucîb ve Rahîm’in bu mevzuyla alâkasını anlatır mısınız?

  3. Beşinci Hakikat'in haşiyesinde ve birçok yerlerde geçen, arzın nısfı ve nev’i beşerin humsunun İslamiyetle münasebeti, zaman ve mekân açısından kıyamete kadar devamlı bir kaide olabilir mi?

  4. "Hem, ekser enva-ı kâinat o Zât’ın birer meyve-i mu'cizesini taşımak sûretiyle onun vazifesini ve memuriyetini alkışlasa..." cümlesinde "meyve-i mu'cizesi" ifadesi ile neye işaret ediliyor?

  5. Resûl-i Ekremi 'vazife başında ve ubudiyet içinde görmek ve ziyaret etmek' ifadesiyle dikkatlere arz edilmek istenilen nedir?

  6. "O Zât’ın risaletiyle, hidayetiyle saadet-i ebedîyenin sebeb-i husulü ve vesile-i vusulü, ubudiyetiyle ve duasıyla da o saadetin sebeb-i vücudu ve cennetin vesile-i icadı" olmasını açıklar mısınız?

  7. Resul-ü Kibriyanın ubudiyetinin, muvafakat sırrıyla, bütün enbiyanın sırr-ı ubudiyetini tazammun etmesi ne demektir?

  8. Onuncu Söz'ün, Beşinci Hakikat'inde geçen "salât-ı kübrâ"nın manası nedir?

  9. "Hattâ O'na getirilen her bir salâvat dahi, O'nun duasına birer âmindir." Salâvat, Peygamber Efendimizin duâsına nasıl âmin demek oluyor?

  10. Lisan-ı hal ve lisan-ı kal ile istenilen her şeye icabet etmeyi nasıl anlamalıyız?

  11. "İşte, bütün beşerin fıtrat-ı insaniyet lisan-ı hâliyle, bütün kuvvetiyle istediği beka ve saadet-i ebediyeyi, o nev-i beşer namına Zât-ı Ahmediye (sav.) istiyor ve beşerin nuranî kısmı, onun arkasında ‘âmin’ diyorlar." Bu manada hadisler var mıdır?

  12. "Bak hem öyle bir maksad, öyle bir gaye için saadet isteyip, dua ediyor ki;.." ifadesindeki maksat ve gayeyi nasıl anlamalıyız? İnsan ve bütün mahlûkat o dua ile esfel-i safilîn olan fena-yı mutlaka sukuttan nasıl kurtuluyor?

  13. "Bak: Hem öyle yüksek bir fizâr-ı istimdatkârâne ile istiyor ve öyle tatlı bir niyaz-ı istirhamkârâne ile yalvarıyor ki, güya bütün mevcudata, semâvâta, Arşa işittirip, vecde getirip, duasına 'Âmin, Allahümme âmin' dedirtiyor." ifadesini açar mısınız?

  14. "Evet, Zât-ı Ahmediye'nin (A.S.M.) nuruyla âlemin şekli değişti. İnsan ve bütün kâinatın mahiyet-i hakikiyeleri o nur, o ziya ile inkişaf etti ve göründü..." ifadesindeki "nûr ile ziya ve Nûr-u Muhammedîyi" açar mısınız?

  15. Beşinci Hakikatin haşiyesinde; “Ubudiyet-i Ahmediyenin (asm) ruhu duâdır.” deniliyor. Başka yerlerde de ibadetlerin ruhunun ihlâs olduğu söyleniyor. Aralarında ne gibi bir fark var?

  16. “Ubûdiyet-i Ahmediye'nin ruhu duadır.” izah eder misiniz, bu nasıl oluyor?

  17. "Belki kâinatın harekâtı ve hidematı, bir nevi duadır. Meselâ: Bir çekirdeğin hareketi; Hâlıkından, bir ağaç olmasına bir nevi duadır." İzah eder misiniz?

  18. Üstadımız Onuncu Söz’de dua üzerinde çok duruyor. Dua ve ehemmiyeti konusunu biraz açar mısınız?

  19. "Cennet bahardan ne kadar yüksek ise, o derece bahar bahçelerinin hilkati, o cennetten daha müşküldür ve hayretfezâdır denilebilir." Bu nasıl olabilir, izah eder misiniz?

  20. "Demek, nasıl ki onun risaleti şu dar-ı imtihanın açılmasına sebebiyet verdi, لَوْلاٰكَ لَوْلاٰكَ لَمٰا خَلَقْتُ اْلاَفْلاٰكَ sırrına mazhar oldu. Onun gibi, ubûdiyeti dahi, öteki dar-ı saadetin açılmasına sebebiyet verdi." İzah eder misiniz?

  21. "Levlâke" hadisinin izahı nasıldır? Kütüb-i Sitte'de, Buhari'de ve Tirmizi'de kaynağı belirtilmemiş; nasıl hadis olabilir?

  22. "En cüz’î, en ehemmiyetsiz arzuları, sesleri ehemmiyetle işitip ifa etsin, yerine getirsin; en ehemmiyetli, lüzumlu arzuları ehemmiyetsiz görüp işitmesin, anlamasın, yapmasın? Hâşâ ve kellâ, yüz bin defa hâşâ!" İzah eder misiniz?

  23. "İnkılâb-ı hakâik, ittifaken muhaldir ve inkılâb-ı hakâik içinde muhal-ender muhal, bir zıddın kendi zıddına inkılâbıdır. Ve bu inkılâb-ı ezdad içinde bilbedahe bin derece muhal şudur ki: Zıt, kendi mahiyetinde kalmakla beraber..." İzah eder misiniz?

  24. Kur'an'ın tüm ayetleri tüm tabakat-ı beşere baktığı gibi tüm cinlere de bakmalı. "Ey insanlar", "Ey beniâdem" diye başlayan ayetler, cinleri saf dışı etmiyor mu?

Yükleniyor...