Şuhud derecesinde olan bazı keşiflerin, hilaf-ı vaki ve muhalif-i hak çıkmasına misal verir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Evliyanın kerametleri ve keşifleri hak olmakla beraber, mutlak ve kesin değildir. Rüya ile amel edilmediği gibi, keramet ve müşahede de apaçık bir burhan-ı küllî hükmüne geçemez. Risale-i Nur'da bu mevzu şöyle izah edilmiştir:
"Hadis-i şerifte vârid olmuştur ki: 'Bazen bela nazil oluyor; gelirken karşısına sadaka çıkar, geri çevirir.' Şu hadisin sırrı gösteriyor ki: Mukadderat, bazı şeraitle vukua gelirken geri kalır. Demek ehl-i keşfin muttali olduğu mukadderat mutlak olmadığını, belki bazı şeraitle mukayyed bulunduğunu ve o şeraitin vuku bulmamasıyla o hadise de vukua gelmiyor. Fakat o hadise, ecel-i muallak gibi Levh-i Ezelî'nin bir nevi defteri hükmünde olan Levh-i Mahv-İsbat'ta mukadder olarak yazılmıştır. Gayet nadir olarak Levh-i Ezelî'ye kadar keşif çıkar. Ekseri oraya çıkamıyor. İşte bu sırra binaen, geçen Ramazan-ı Şerifte ve Kurban Bayramında ve daha başka vakitlerde istihraca binaen veya keşfiyat nevinden verilen haberler, muallak oldukları şeraiti bulamadıkları için vukua gelmemişler ve haber verenleri tekzib etmiyorlar."(1)
İmam Rabbânî Hazretleri mektuplarında bu konuya şu şekilde temas eder:
“Âlimlerin ilimleri, nübüvvet kandilinden alınmış ve kesin olan vahiy ile te’yid edilmiştir. Sûfîlerin bilgilerinin dayanağı ise içinde hataya giden yol bulunan keşif ve ilhamdır. Keşif ve ilhamın doğruluklarının göstergesi Ehl-i sünnet ve’l-cemaat âlimlerinin bilgilerine uygun olmasıdır. Eğer bir kıl kadar dâhi olsa muhâlefet söz konusuysa, bu keşif ve ilhamlar ‘hakikat’ dairesinin dışında kalır.” ...
“Kıyas ve ictihad, dinin dört temelinden birisidir. Evliyanın ilhamları böyle değildir. Bunlara uymaya emrolunmadık. İlham, yalnız sahibi için delildir, başkaları için bir hüccet değildir. Tasavvufçuların, Ehl-i sünnete uygun olmayan sözlerine uyulmaz. Fakat onlara iyi gözle bakarak dil uzatmamalı, onları ayıplamaktan sakınmalı, sükût etmelidir. Onların keşif ve ilham yollu sözlerini, zahirî mânasından uzak tutmalıdır.”(2)
Dipnotlar:
1) bk. Lem'alar, On Altıncı Lem'a.
2) bk. Mektubat-ı Rabbani, 272. Mektup.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü