"Şükür ile Rezzâkından sual ve dua ne kadar nâfi ve tiryak gibi iki ilâç olduğunu..." Biz şükrü sadece rıza-yı İlahi yani ibadet olduğu için yapmıyor muyuz? Şükür ile bir şey istemek ihlasa engel değil midir? Ya da şükür ile nasıl sual ediyoruz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Duâ; Allah’tan istemek, şükür ise verilen her nimete teşekkür etmektir. Bu, şükür ve duânın bir de ruhu ve özü vardır ki, bu da ilahi rızadır.

İnsan, duâ edip ihtiyaçlarını Rabbinden ister, O da Rezzâk ismiyle bu dualara cevap verir. İnsan bu hâdiseyi ilahi rızayı elde etmede bir vesile olarak görürse kazanır.

Tarz ve şekil olarak şükür ve duâ, nimetlerin çoğalmasına bir sebeptir ve bu âdetullahtır. İnsan niyet bakımından sırf nimetlerin çoğalması için şükür ve duâ ederse, öz ve ruh kaçar, ilahi rıza uzaklaşır. Ama hâdiseye sadece bir âdet ve bir kaide olarak bakar da asıl niyeti rıza-yı ilahî olursa, o zaman ibadetin hem şekline hem de özüne riayet etmiş olur.

“Lezzetli bir nimeti insan yese, eğer şükür etse; o yediği nimet o şükür vasıtasıyla bir nur olur, uhrevî bir meyve-i cennet olur. Verdiği lezzet ile Cenab-ı Hakk'ın iltifat-ı rahmetinin eseri olduğunu düşünmekle, büyük ve daimî bir lezzet ve zevk veriyor."

"Bu gibi manevî lübleri ve hülâsaları ve manevî maddeleri ulvî makamlara gönderip, maddî ve süflî (posa) ve kışrî, yani vazifesini bitiren ve lüzumsuz kalan maddeleri füzulât olup aslına, yani anasıra inkılab etmeğe gidiyor. Eğer şükür etmezse; o muvakkat lezzet, zeval ile bir elem ve teessüf bırakır ve kendisi dahi kazurat olur. Elmas mahiyetindeki nimet, kömüre kalbolur."

"Şükür ile zâil rızıklar; daimî lezzetler, bâki meyveler verir. Şükürsüz nimet, en güzel bir suretten, çirkin bir surete döner. Çünki o gafile göre rızkın akibeti, muvakkat bir lezzetten sonra füzulâttır.”(1)

(1) bk. Mektubat, Yirmi Sekizinci Mektup, Beşinci Risale (Şükür Risalesi).

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 3.386
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...