"Ta ki, onun Sultan-ı Zülcelali, ona ihsan ettiği hedâyâyı ve letaifi ve âsâr-ı nuraniyesini müşahede etsin." cümlesindeki "hedaya", "letaif", "asar-ı nuraniye" kavramlarını izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Hedâyâ, hediyeler demek olup, Allah’ın ihsan ve ikramlardır. Cenab-ı Hakk’ın arıyı yaratıp, aza ve cihazlar ile techiz, ona münasip rızıklar yaratması, ihsan ve ikram manasında birer hediyedirler.
Letaif, mahlukata verilmiş olan aza ve duygulardır ki, Allah’ın sayısız nimet ve ihsanları, ancak bu aza ve duygular ile tadılıp tartılabilir. Mesela dil olmasa tatların bir manası olmaz, kulak olmasa sesler âleminin manası gizlenir. Bu sebeple Allah mahlûkatını kâinat sofrasından istifade edebilecek aza ve latifelerle teçhiz etmiştir.
Asar-ı nuriye, nurani eserler demektir. Kâinattaki her bir şey Allah’ın mükemmel ve muhteşem birer sanat eserleridir. Çiçek ve böceklerin o nakışlı ve hikmetli güzellikleri, Allah’ın sanatı ve eseridir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü