"Ümmül-ağavat olan Yıldız'da ebul-ağavat olan Sultan Hamîd bu ağalıktan vazgeçti. Nerede kaldı başka sivrisinekler!" İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Beşinci Hakîkat: İstibdadın mâden ve menbiti olan şeref ve haysiyet ve i’tibar-ı rütbeden istimdad... ve milleti istihdam... Ve hâtır ve tahakküm ve taraftarı rabıta etmektir ki; vahşetin ağalığı budur. Ümmül-ağavat olan Yıldız'da ebul-ağavat olan Sultan Hamîd bu ağalıktan vazgeçti. Nerede kaldı başka sivrisinekler!.."(1)
Birinci Meşrutiyet, 1876 yılında II. Abdülhamid tarafından ilan edilerek kısmen de olsa saltanat rejiminden demokratik rejime geçilmiştir. Malum saltanat rejimi monarşidir ve bir yönü ile ağalık sistemidir. Bundan sonra meclis otuz yıl lağvediliyor. Sonrasında da 1908'de II. Meşrutiyet tekrar ilan edilir. Üstadımız bu süreci böyle tarif ediyor. Bundan sonra daha başka ağalık taslıyanlar ve istibdat isteyenler çıksa da vazgeçmek zorunda kalacakalar.
"Ümmül-ağavat olan Yıldız'da ebul-ağavat olan Sultan Hamîd bu ağalıktan vazgeçti.” Bu cümlenin meali: Ağalığın anası olan Yıldız Sarayı, yani Osmanlının monarşi rejimi ve bu ağalığın asıl sahibi olan II. Abdülhamid Han meşrutiyeti ilan etmekle ağalık yani monarşi rejiminden vazgeçti ve kısmen de olsa demokratik bir sisteme geçmiş oldu.
“Nerede kaldı başka sivrisinekler!" cümlesinde ise, bundan sonra sıra diğer kurumsal ve sınıfsal ağalıkların kalkmasına geldi. Köyde ağalar, şehirde beyler, okulda hocalar, devlette bürokratlar da bir çeşit küçük ağalıklar oluyor. Bunlarında demokrat sisteme geçmesi icap eder deniliyor.
(1) bk. Asar-ı Bediyye, Nutuklar, Nutuk- 7, İttihat Yay. İstanbul 2002, s. 548.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü